Ülkemizin kanayan yarası olan “Kadına Şiddet” konusu ne yazık ki günden güne artarak devam ediyor. Son zamanlarda ülkemizde ve Van’da özellikle sosyal medya platformlarında kadına yönelik şiddet giderek artıyor.  Yeni Doğu Gazetesi’ne konuşan avukat Fatma Ülgen, konuyla ilgili çarpıcı veriler paylaştı. Son yıllarda ciddi artış gösteren kadına şiddet vakaları ülkemizde ve Van’da kadınların konumu, gelecekleri ve güvenlikleri konusunda kaygı verici düzeye ulaştı. Kadının şiddeti yoğun olarak yaşaması, tüm toplumu etkileyen ağır sonuçları da beraberinde getirirken Avukat Fatma Ülgen, “Kadına şiddet olaylarının her yıl azalmasını beklerken, her yıl biraz daha, biraz daha artıyor.” Dedi. 

“KADINA ŞİDDETİN BİTMESİ ORTAK TEMENNİMİZ” 

Kadına yönelik şiddetin azalması için herkesin ortak temennisi olduğunu açıklayan Ülgen, “Aslında hepimizin temennisi bu şiddet ikliminin ortadan kalkması. Ama her yıl biraz daha, biraz daha artıyor. Her gün birçok düzenleme yapıldığı, birçok çalışmanın olduğu söylenirken bu kadar çok kadına yönelik şiddet ve kadın ölümünün olması açıkçası çok üzücü. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir toplumda erkek egemen bir toplumda bir cezasızlık politikası yine bu şiddet olaylarının en büyük yani bu kadar derinleşmesinin ve artmasındaki en büyük sebeplerden biridir.” Şeklinde konuştu. 

“FİZİKSEL ŞİDDETİN DIŞINDA BAŞKA ŞİDDET TÜRLERİ DE VAR”

Avukat Fatma Ülgen, fiziksel şiddetin dışında başka şiddet türlerinin de ortaya çıktığını belirtti. Ülgen, “Fiziksel şiddeti biliyoruz. Ama o kadar çok şiddet türü var ki, gelişen dünyada o şiddet türlerine çok yenileri de eklendi. Cinsel şiddet, duygusal şiddet  sıklıkla dile getirilen şiddettir. Ama bunun  dışında ekonomik şiddet, dijital şiddet, flört şiddeti gelişen dünyada masplining gibi farklı şiddet türleri ortaya çıktı. Yani şiddetli bir derecelendirmeye giderseniz şiddete anlam yüklemiş olursunuz. Daha az şiddetli olan, daha fazla şiddetli olan ya da fiziksel şiddet, cinsel şiddetten daha acıtıcı değildir. Kişinin vücuduna bedenini o cinsel bütünlüğüne, psikolojik bütünlüğüne, psikolojik sağlığına yani müdahale olan her şey ya da o ekonomik bağımsızlığına, özgürlüğüne, yani bütün bunları aslında kendi içinde aynı değerde. Yani fiziksel şiddeti, cinsel şiddetten daha üst bir yere koyamazsınız. Ya da cinsel şiddeti dijital şiddetin önüne alamazsınız.” İfadelerini kullandı.

“DİJİTAL ŞİDDET SON ZAMANLARDA GİDEREK ARTIYOR”

Öte yandan Ülgen, dijital şiddetin son zamanlarda giderek arttığını belirterek,“Son zamanlarda gelen başvurularımızda dijital şiddet vakalarının çok fazla arttığını görüyoruz. Sosyal medyalar platformları üzerinden medya, kişinin rızası olmadığı halde fotoğraflarınızın paylaşılması veya bir dönem flört dönemi veya sevgililik gibi, duygusal bir ilişkinin olduğu dönemde koyulan fotoğrafların talep edilmesi halinde kaldırılmaması. Sosyal medya hesaplarından takip etmek istemediği halde ısrarla takip etmek gibi veya bunun çok daha ayrı bir boyutu var. Kişiler arasındaki özel yazışmaların, özel görüntülerin, sosyal medya aracılığıyla paylaşılması gibi çok ciddi sorunların olduğunu bir dijital şiddetin olduğunu söyleyebiliriz.” Şeklinde konuştu.