Polonya'da iki yıl önce yapılan bir kazıda, o dönem ölülerin dirilip geri dönmesini engellemek amacıyla orak ve asma kilitle gömülmüş 400 yıllık bir kadın mezarı bulundu. Arkeologlar, Zosia olarak adlandırdıkları kadının yüzünü DNA ve 3D baskı kullanarak yeniden şekillendirdi.
Polonya'da iki yıl önce yapılan bir arkeolojik kazıda, boynuna yerleştirilmiş bir orak ve ayağına takılmış üçgen bir asma kilitle gömülmüş 400 yıllık bir kadının kalıntıları bulundu. Antik inanışlara göre, kadının mezarına yerleştirilen orak, ölülerin dirilip geri dönmesini engellemek amacıyla konmuştu.
Nicolaus Copernicus Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, 2022 yılı Ağustos ayında bu eşsiz keşfi yaparken, İsveçli arkeolog Oscar Nilsson'un katkılarıyla kadının yüzünü yeniden canlandırmayı başardı. "Zosia" olarak adlandırılan kadının yüzü, DNA, 3D baskı ve kil kullanılarak yeniden şekillendirildi.
"HAYATA DÖNDÜRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK"
Arkeolog Nilsson, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Onu diriltmekten kaçınmak için her şeyi yaptılar; biz ise onu hayata döndürmek için elimizden geleni yaptık" dedi.
ÖNCE KİLİT, SONRA ORAK
Nilsson’un sosyal medya paylaşımına göre, efsaneye göre Zosia’nın mezarına başlangıçta yalnızca kilit yerleştirilmişti. Ancak köylüler bir dizi açıklanamayan talihsizlik yaşayınca, paniğe kapılarak kadının boynuna bir orak yerleştirdiler.
VAMPİRLER KARŞI ÖNLEM
Bu tür mezar uygulamaları, 17. yüzyılda Polonya’da yaşandığı bildirilen bir "vampir salgınına" karşı sıkça kullanılan bir yöntemdi. Araştırma ekibinin başındaki Profesör Dariusz Polinski, bu tür uygulamalarda cesetlerin yakılması, taşlarla ezilmesi veya baş ve bacaklarının kesilmesi gibi yöntemlerin de kullanıldığını belirtti.
Geçtiğimiz ay ise Polonya’da başı kesilmiş bir "vampir çocuk" kalıntısının bulunması, bu uygulamaların farklı varyasyonlarını gündeme getirdi.
Zosia'nın mezarında bulunan altın veya gümüş iplikle dokunmuş bir ipek başlık da kadının yüksek sosyal statüye sahip olduğuna işaret ediyor. Bu başlığın, köydeki diğer mezarlardan farklı olarak kadının toplum içindeki özel konumunu yansıttığı düşünülüyor.
Nilsson, bu kadının yüzünü yeniden canlandırırken, yaş, kilo ve kemik yapısına dair detaylardan faydalanarak kasları ve yüz hatlarını şekillendirdi. "Yüzleri yeniden yapılandırmaya alışkınım," diyen Nilsson, "Ancak bu sefer ona bir nebze de olsa insan onuru kazandırmayı amaçladım" şeklinde konuştu.