Başkan Özgökçe, Ramazan ayının habercisi, Yüce Allah'ın engin af, mağfiret ve rahmetiyle dolu mübarek Berat Kandili'ni bir kez daha idrak edecek olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Başkan Özgökçe, "Rabbimizin rahmeti, mağfireti ve nimeti geniş bir şekilde tecelli ettiği; dert, bela, keder ve musibetlerden kurtuluşu ifade eden Berat, bu engin manaların gerçekleştiği müstesna bir gecenin adıdır. Bu gece kendimizi yenileme, geçmişimizi sorgulama ve geleceğimizi planlama açısından çok önemli bir zaman dilimidir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübarek'; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Beraat'; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle 'Rahmet', geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek Salih kullar arasına alınması sebebiyle 'Berat veya Sakk' adı da verilir. Bu gecenin en önemli özellikleri; bu gece bağışlanma ve af gecesidir. Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür. Anne ve babasını incitenler, başkalarına kin ve düşmanlık besleyenler, kötü ahlak düşkünleri bu gecenin faziletinden yararlanamazlar. Bu gece Şaban'ın 15. gecesidir. Allah-u Teala bu gecede sahralar dolusu koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden azat eder. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asi olanların ve ahlaksızlığa pervasızca devam edenlerin yüzüne bakmaz. İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibadet ve taatla geçirmek ve nafile namaz kılmak sevaptır. Fakat o geceye mahsus belirli bir namaz şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah'a şöyle dua etmiştir; 'Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen seni sena ettiğin gibi yücesin.' Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), bizlere de şöyle buyurmuştur; 'Şaban ayının yarısına (Beraat gecesi) gelince, gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenab-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der, 'Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu; şifa vereyim'. Bu tür gün ve gecelerin, dini ve toplumsal hayatta ilahi af, mağfiret ve rahmet temennilerinin zirveye ulaşması, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının da yoğun biçimde yaşanması gerekir" dedi.Kan davalarının ve husumetlerin bitmesi gerektiğini vurgu yapan Başkan Doç. Dr. Özgökçe, "Bu gece anne, baba ve akrabaların kandilleri tebrik edilmeli, hayır duaları alınmalıdır. Fakir ve muhtaçlara imkanlar nispetinde yardım eli uzatılmalıdır. Unutmayalım ki, paylaşılmayan sevinç ve mutlulukların insan için fazla bir anlamı yoktur. Sevinç ve mutluluklar paylaşıldıkça artar, kederler de paylaşıldıkça hafifler" ifadelerini kullandı.Ramazan'ın müjdecisi olan mübarek Berat Kandili'ni tekrar idrak edecek olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, kandillerin ışıklarıyla sadece karanlık geceleri değil, aynı zamanda manevi feyziyle de bunalan gönülleri aydınlattığını ifade ederek, "Berat Kandili vesilesiyle başta cennet vatan Türkiye ve tüm dünyada eza ve cefa çeken Müslüman kardeşlerimizi dualarımızdan eksik etmeyelim. Berat Kandili'nin tüm dünyada barışın, kardeşliğin, sevginin, saygının hakimiyetine vesile olmasını diler; başta Tuşbalı ve Vanlı hemşehrilerimiz olmak üzere ülkemizin ve İslam aleminin mübarek gecesini canı gönülden tebrik ederiz" şeklinde konuştu.