Aşırı sıcak içeceklerin tüketimi sağlık için ciddi risklerin oluşmasına neden olabilir. Özellikle çay, kahve ve sıcak çikolata gibi günlük yaşamın vazgeçilmez içeceklerinin çok yüksek sıcaklıklarda içilmesi, ağız, boğaz ve yemek borusunda yanıklara yol açabiliyor. Hatta kanser riskini de artırabiliyor.
Sıcak içecekler sadece kışın değil her mevsim tüketiliyor. Bu anlamda sıvı kaybını engellemek için çok kıymetli bir konu. Buna özellikle sağlık konusunda dikkat etmemiz gerekiyor.
Hem bağışıklık sistemi hem enfeksiyonlardan korunmak anlamında bu duruma dikkat etmemiz gerekiyor ama sıcaklık konusuna özellikle vurgu yapmamız lazım.
Sağlığımız için yapacağımız bir şeyde sağlığımızdan olmamamız gerekiyor. Son dönemde yapılan çalışmalar ve araştırmalarda 65 derecenin üzerinde olan tüketimler bizim sağlığımızda risk faktörü oluşturabiliyor. Özellikle sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklarımız varsa bu risk giderek de artabilmekte. Onun için tükettiğimiz içeceğin sıcaklığına dikkat etmek gerek.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, aşırı sıcak içeceklerin tüketiminin ciddi sağlık riskleri doğurabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle çay, kahve ve sıcak çikolata gibi günlük yaşamın vazgeçilmez içeceklerinin çok yüksek sıcaklıklarda içilmesi, ağız, boğaz ve yemek borusunda yanıklara yol açabiliyor. Bu tür yanıkların uzun vadede kanser riskini artırabileceği belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 65 santigrat derecenin üzerindeki içeceklerin yemek borusu kanseri riskini artırabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, içeceklerin birkaç dakika soğumasını beklemenin, hem tat alma hissini güçlendireceğini hem de sağlığı koruyacağını vurguluyor. Sıcak içecek tüketiminde ideal sıcaklık aralığının 50-60 derece olduğunu belirten uzmanlar, özellikle hassas bünyelere sahip bireylerin bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğini söylüyor.
5 DAKİKALIK BEKLEME SÜRECİ
Ağızdan başlayan, yutak, yemek borusu ve mide şeklinde devam eden sıcak içecekler her birinde tekrarlı temaslarda sorun oluşturuyor. Alışkanlık olarak sürekli sıcak tüketirsek sorun oluşturuyor. Günlük pratikte ise 65 dereceyi ölçemeyeceğimiz için bir demlik veya termostan içecek fincana döküldüğü zaman 5 dakikalık bekleme süreci bizim 65 dereceye inmemiz için yeterli bir süre. Hemen döküldükten sonra atak halinde içmek yerine böyle pratik bilgiyi kullanabilirsiniz.
ÇAY VE KAHVE TÜKETİRKEN DİKKAT
Çay ve kahve gibi içecekleri çokça tüketiyorsak bunlar bizim yutağımızın, yemek borumuzun ve midemizin örtüsünde değişikliğe sebebiyet veriyor. Bu durum kronik irritasyon oluşturuyor. Bir nevi nasırlaşma yapıyor, hassasiyetimizi azaltıyor. Devam eden tüketimlerde bu sefer kötü hücrelere doğru değişimler başlamış olabiliyor. İlerleyen zamanlarda da yemek borusu, yutak, ağız bölgesindeki kanserleşme noktasında tetikleyici bir durum söz konusu olabiliyor.
Sigara çay yapalım, kahve sigara yapalım noktasında bir ek olduğu zaman da sinerjik etki oluşturuyor. Normalde 2 kat olacak bir risk faktörü 5-6 katına çıkıyor. Daha fazla artış söz konusu olabiliyor.
Sağlıklı bir yaşam için sıcak içeceklerinizi keyifle tüketmeden önce biraz beklemek sağlığınız açısından büyük önem taşıyor.