Türkiye genelinde Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde görev yapan diş hekimleri, artan iş yükü ve mesleki sorunlara karşı harekete geçti.
Diş hekimleri, yoğun iş temposu, düşük ücretler ve mesleki baskılar nedeniyle zor şartlar altında çalışıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden artan hasta sayıları, sağlık çalışanlarının iş yükünü her geçen gün artırıyor. Aynı zamanda mobbing, sağlıkta şiddet ve ücret adaletsizliği de diş hekimlerinin en büyük şikayetleri arasında yer alıyor.
Ağır çalışma, düşük ücret, sağlıkta şiddet ve özlük haklarındaki yetersizlik nedeniyle kamuda çalışan diş hekimleri yarın bir gün süreyle iş bırakacak. Türkiye’de kamuda çalışan diş hekimi sayısı 13 bin iken özel sektörde çalışan diş hekimi sayısı 35 bin. Tablo böyle olunca kamuda çalışan diş hekimlerinin sırtına binen iş yükü daha da ağırlaşıyor. Diş hekimlerinin meslek örgütleri, yüksek MHRS sayıları, muayene için kısıtlı süreler, eksik istihdam, düşük ücretlere karşı 1 günlük iş bırakarak taleplerinin karşılanmasını isteyecek.
"Diş hekimleri işsiz, hastalar diş hekimsiz"
Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Fatih Güler, yaşadıkları sorunlara ilişkin sağlık bakanı ile görüştüklerini ve şu talepleri ilettiklerini aktardı: “MHRS’de günde 30’u bulan hasta sayısı maksimum 20 olmalı. Aylık gelirimizde ciddi kayıplara neden olan ek ödeme yıl içinde sabitlenmeli.” Diş hekimi sayısının ülkenin hiçbir yerinde homojen dağılmadığı bilgisini veren Güler “Kimi ilçede diş hekimi yokken, birçok yerde çalışan diş hekimleri işsiz. 5 yıl sonra 45 bin diş hekimi daha mezun olacak. Bunların yeniden planlanması gerekiyor” diye konuştu. Koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmeti verilmesinin önemine işaret eden Güler “Özellikle 2-12 yaş arası çocukların ağız ve diş sağlığına dönük çalışmalar olmalı. Böylece implant ve protez sayıları azalacak. Ancak tüm bunlar için kaynak ve bütçe ayrılmalı” dedi.
"Tükenmiş durumdayız"
Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Serkan Er, sağlıkta dönüşüm programı ile sağlığın tüm alanlarında olduğu gibi ağız ve diş sağlığında da yıkım yaşandığına dikkat çekti. Diş hekimlerinin de diğer sağlık emekçileri gibi yorgun, mutsuz ve tükenmiş olduklarını dile getiren Er, “Nitelikten çok nicelik esasına dayanan, denetlenmesi ve sürdürülebilirliği imkansız bu sistem, meslektaşlarımızı ağır çalışma koşulları altında bırakırken halkımızın nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmetine ulaşmasını engelliyor ve toplum sağlığını tehdit ediyor” diye konuştu.
"Kamuda istihdam artırılmalı"
İstanbul Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Aret Karabulut ise diş hekimlerinin öncelikli taleplerini sıraladı: “Adil, sürdürülebilir bir ücret politikası uygulanmalı, emeklilikte de insanca yaşayacak bir maaş sağlanmalı. Çalışma koşulları yeniden düzenlenerek, personel eksiği ile aşırı iş yüküne son verilerek nitelikli sağlık hizmeti sunulmasını sağlayacak çalışma alanları yeniden düzenlenmeli. Sağlıkta şiddete son verecek caydırıcı yasalar çıkarılmalı. Kamuda istihdamı artıracak adımlar atılmalı, diş hekimlerinin özlük hakları iyileştirilmeli. Sağlık otoritesi alanımızdaki sorunlara dair politikalar belirlerken sağlık meslek odalarımızı dikkate almalı.”