Van’da son yıllarda artan tekstil fabrikaları, kadınlar için istihdam kapılarını aralamaya devam ederken, düşük ücretler ve artan iş yükü özellikle ev geçindiren kadınların yaşamını zorlaştırıyor. Evlilik öncesi çeyiz hazırlığı yapan genç kızlar, eşini kaybetmiş ya da boşanmış kadınlar için yaşam mücadelesi zor koşullarda sürerken, beklentiler ücretlerin iyileştirilmesi ve iş yükünün makul seviyelere indirilmesi yönünde.
Yıllar önce bakanlık destek ve teşvikleriyle Van’ın Kurubaş mevkiinde kurulan Tekstilkent, kadın istihdamını artırarak bölgedeki birçok aileye geçim kaynağı sağladı. Van Kurubaş ve Van Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) faaliyet gösteren bu tekstil işletmelerinde çalışanların büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Ancak burada çalışan kadınlar, işten çıktıklarında da zorlu bir tempoyla evdeki işleri sürdürmek zorunda kalıyor. Gün boyu yoğun bir tempoda çalışan kadınlar, işten sonra temizlik, yemek, bulaşık, çamaşır ve çocuk bakımı gibi sorumluluklarla mücadele etmeye devam ediyor. Büyük bir emek harcayarak üretilen ürünler ülkenin dört bir tarafına ihraç edilirken emeğin kadınları hak ettikleri ücret çalışma koşullarının onarılmasını bekliyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan emeğin kadınları ücretlerin biraz daha artması gerektiğini ve iş yükünün biraz daha normal seviyelere indirilmesi gerektiğini belirtti.
“GERÇEKTEN GEÇİM ÇOK ZOR”
Van’ın Edremit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde bulunan tekstil kentte çalışan Evin Aygök, “Ben burada 1 yıldır çalışıyorum. Daha önce üniversite okumuştum ancak iş koşulları yetersiz olduğu için tekstil sektörüne başvurdum ve kabul edildim. Evimin masrafları, doğalgaz, su, elektrik faturaları, kardeşlerimin okul masrafları... Gerçekten geçim çok zor. Asgari ücretle yaşamaya çalışıyoruz ama bu yıl asgari ücret beklentimizin çok altında kaldı” dedi.
“GERÇEKTEN ZOR HEM İŞ HEM DE EV YÜKÜNÜ TAŞIMAK”
Bir başka çalışan kadın olan Nurcan ise 3 çocuğunun geleceği için mücadele ettiğini belirterek “Ben 5 yıldır tek başımayım ve 3 çocuğuma bakıyorum. Gerçekten zor hem iş hem de ev yükünü taşımak, çocuklarıma bakmak çok yorucu. Astım hastasıyım ama yaklaşık 3 yıldır tekstilde çalışıyorum çünkü başka çarem yok. Aldığım maaş ne evime ne çocuklarımın ihtiyaçlarına yetiyor. 2 çocuğum öğrenci, bir çocuğum ise henüz 4 yaşında. Asgari ücretin artmasını beklerken hayal kırıklığı yaşadım. Çalışma koşulları bu bölge için nimet sayılabilir, çünkü ben okuyamadım, mesleğim yok. Yine de daha yüksek bir maaşla hayat çok daha kolay olurdu” diye konuştu.
“AİLEMİZLE VAKİT GEÇİRECEK ENERJİMİZ KALMIYOR”
Tekstil atölyelerinde çalışan kadınlar, uzun çalışma saatlerinin hem fiziksel hem de psikolojik yorgunluğa yol açtığını belirten Gamze Aybar, “Burada zamanımız birbirimize destek olarak geçiyor ama çok zorlanıyoruz. Sürekli oturmak boyun ve bel ağrıları gibi sorunlara yol açıyor. Eve gittiğimizde ailemizle vakit geçirecek enerjimiz kalmıyor. Asgari ücretin düşük olması nedeniyle aile ekonomisine destek olsak da birikim yapmak imkânsız. Tatil yapmak veya çocuklarımıza daha iyi imkânlar sunmak lüks hale geldi. Keşke maaşlarımız daha yüksek olsaydı” ifadelerini kullandı.
“KADINLAR, İŞ HAYATINDA OLDUĞU KADAR EVDE DE BÜYÜK SORUMLULUKLAR TAŞIYOR”
Star Kadın Derneği Başkanı Meryem Aslan ise “Cam tavan kavramı, bir kadın ve bir erkeğin aynı eğitime, yetkinliğe ve misyona sahip olmasına rağmen cinsiyetlerinden dolayı farklı pozisyonlarda değerlendirilmesini ifade eder. Ne yazık ki bu durum yalnızca tekstil sektörüyle sınırlı değil, hayatın her alanında geçerli. Kadınlar, iş hayatında olduğu kadar evde de büyük sorumluluklar taşıyor. Çocuk bakımı ve ev işleri genellikle kadına yükleniyor. Bu eşitsizlik kadınlarda psikolojik travmalara ve tükenmişlik sendromuna neden oluyor. İşverenlerin ve yetkililerin bu durumu göz önünde bulundurması, çalışma koşullarını iyileştirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Van’da tekstil atölyelerinde çalışan kadınlar, aileleri için verdikleri mücadeleyi sessizce sürdürmeye devam ederken, hak ettikleri yaşam koşullarına kavuşmayı umutla bekliyorlar.