Gündem

Gazze’de bir kamera bir cana bedel!

Gazzeli her bir gazeteci, işgalci İsrail’in savaş suçlarını ortaya çıkardığını çok iyi biliyor. İşte bu yüzden bir kamera bir cana bedel olsa da gerçeği bildirmekten asla vaz geçmiyorlar. Dünyanın adaletsizliği ve sessizliğine karşı son can simidinin gazetecilik olduğunu söyleyen belgesel kameramanı İsmail Ferhat, yaşadıklarını Gazzete’ye anlattı.

Ben, 31 yaşında Filistinli bir gazeteciyim ve Gazze'nin enkaz altında kalmış hayallerini belgelemek için 2011’den beri kameramı omuzumda taşıyorum. Bizden çalınan bir hayatı kaydetmek, sesi olmayan insanların hikayelerini dünyaya anlatmak benim için gazeteciliğin anlamı haline geldi.

Her gün ölümle yüz yüze geldiğimiz bu topraklarda, arkadaşlarımı, ailemi kaybettim. Montaser al-Sawaf ve Haider al-Masdar gibi meslektaşlarım, sadece birer isim değil, benim hikâyemin ve mücadelemin birer parçasıydı. Onlar gittiler ama geride bıraktıkları sesler hâlâ kulağımda fısıldıyor: "Gerçeği anlatmaktan vazgeçmeyin!"

İsrail'in işlediği savaş suçlarını dünyaya duyuran Gazze’den çıkan her görüntü, işgalci rejimin ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor. İşte bu yüzden Gazzeli gazeteciler hedef alınıyor, ancak biz asla gerçeği anlatmaktan geri durmuyoruz. Gazze’de gazetecilik, bir iş değil, hayatta kalma mücadelesidir.

Evlerimiz bombalanırken, sevdiklerimiz hayatlarını kaybederken gazetecilik yapmaya devam etmek, halkımızın onurunu korumak ve hikayemizi canlı tutmak için tek yolumuz. Ancak, bu görev her zaman kolay değil. Kimi zaman ailem için barınak sağlamam ve yiyecek bulmam gerektiğinde, babalık görevim gazeteciliğin önüne geçti ama durmadım.

Gazze’de internet kesintileri, ölüm korkusu ve günlük hayatın zorlukları arasında mücadele eden bir gazeteciyim. Bu işi şöhret veya para için değil, halkımın hikayesini dünyaya duyurmak için yapıyorum.

Küresel medya kuruluşlarının sessizliğine karşı mücadele etmek zorundayız. Sessizlik tarafsızlık değil, insanlığa ihanettir. Bu yüzden, sessiz kalmayı bırakın ve Gazze’ye bizim gözlerimizle bakın.