Basına açık bir şekilde konuşan HDP Van Büyükşehir Belediyesi eski eş başkanı Mustafa Avcı, Van'ın su sorununu dile getirirken, Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ( VASKİ) ve kayyum atamalarının sorunlara yeteri kadar çalışmadıklarına değinerek açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:BASINA VE KAMUOYUNA"Van ili İpekyolu, Edremit, Tuşba ve Gevaş ilçelerine içme suyu sağlayan kaynak Bejingir su kaynağıdır. Kaynaktan Şabaniye mahallesine kadar herhangi bir maliyet olmadan kendi cazibesiyle gelen su buradaki depolardan dağıtım için pompalanıyor. Yine Bejingir kaynaktan Şabaniye depoya biri bin 500 lük olan eski diğeri 2 bin 100'lük olan yeni iki ayrı izale hattıyla geliyor. Bu iki ana boruyla Van'a gelen su miktarı ortalama 1,5 milyon nüfüsa yeter durumdadır. Ama ne hikmet ise toplam 650-700 bin olan nüfusa yetmiyor. Bu durum bir yanıyla alt yapı yetersizliği ile ilişkiliyse diğer yanıyla ve tümüyle işletme ve yönetme sorunuyla ilişkilidir. Liyakatsiz, beceriksiz, atama yönetimlerin iş başında olmasından kaynaklıdır" ifadelerini kullandı."VASKİ TARAFINDAN BAZI GEREKÇELER İLERİ SÜRÜLÜYOR ANCAK BU GEREKÇELERİN HİÇBİRİ İNANDIRICI DEĞİLDİR, KABUL EDİLEMEZ"Konuşmasının devamında kayyum atamalarına değinen Avcı:"Bilindiği üzere hemen her yaz (özellikle de Kayyum rejimleri) döneminde su kesintileri ilimizde büyük sorun oluyor. Başta esnafımız olmak üzere kentlinin büyük kesimi bu sorundan olumsuz etkileniyor ve mağdur oluyor. İçinden geçtiğimiz bu günlerde de aynı sorun yeniden yaşanıyor. Buna karşın VASKİ tarafından bazı gerekçeler ileri sürülüyor ancak bu gerekçelerin hiçbiri inandırıcı değildir, kabul edilemez. Temiz suya erişim temel insan hakkıdır. İlgili kurumların görevi bu hakkın ihlali değil, talebi temin etmek ve karşılamaktır. Yüksek sıcaklıklardan kaynaklı kuraklık zaten ciddi bir sorundur ve kentliyi olumsuz etkiliyor. Yine kentimizdeki sulama alt yapısının yetersizliği biliniyor ve yıllardır çözümsüz halde bekliyor. Bu durum başta tarım emekçileri olmak üzere çiftçilik ve hayvancılık ile geçimini sağlayan yüzbinlerce yurttaşı türlü zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Ama aynı zamanda var olan su kaynakları da tarım dışı alanlarda ve rant amaçlı kullanılınca mağduriyet artarak devam ediyor. Bir yandan bu, diğer yandan merkezi hükümetlerin bilinçli politikaları sonucunda tarımdaki girdi maliyetleri artınca tarım emekçisi üretim sürecinden koparak kırdan kente göç etmek zorunda kaldı. Kentte ciddi yığılma yaşandı. Buna karşın mevcut alt yapının güncellenmesi için ne bir plan ne de proje geliştirildi. Ve yine bu işler için kaynak da ayrılmadı. Bu durum sorunların katlanarak devam etmesine neden oldu. Ama aslında en temel sorun ise kentimizin kayyum rejimi tarafından yönetilmesidir. Hatta yönetilemiyor demek daha doğrudur. Zaten öyle bir derdi ve öyle bir amacı da yoktur. Zira biliyoruz ki kayyumların genel amacı yerel kaynakları denetim altına almak, kentli için değil merkezi yönetim için yandaş ve kandaş için seferber etmektir. Böyle olunca da kentlinin temel sorunlarının çözümü için kaynak ayırmak tabii ki mümkün olmuyor" şeklinde konuştu."VASKİ YETKİLİLERİ “KAYNAKLARIN DEPREM BÖLGESİ İÇİN HARCANDI” DİYEREK HALKIN DUYGULARIYLA OYNANMAK İSTENİYOR"Sözlerinin devamında Avcı:"Değerli basın emekçileri, değerli halkımız, Sıkıntılarımızı, taleplerimizi çok doğaldır ki sorumlulara aktarmak istiyoruz. Ama bu kayyum rejimi sürecinde çok da mümkün olmuyor. Basına da yansıdı. Sorunlarını kayyum bürokratlarına aktarmak üzere kurumlara giden vatandaş tartaklanıyor ve dövülmeye çalışılıyor. Bunca pervasızlık, saygısızlık, ahlaksızlık yaşanıyorken VASKİ yetkilileri “Kaynakların deprem bölgesi için harcandı” diyerek halkın duygularıyla oynanmak isteniyor. Bu yöntemle kentli susturulmaya çalışılıyor. Sormak gerekir deprem bölgelerine Van belediyeleri olarak toplamda ne kadar bütçe ayırdınız? Kentimiz de deprem kuşağı üzerindedir ve 30 yılda bir yıkıcı depremle karşılaşıyor. Bugüne kadar depreme ne düzeyde hazırlık yaptınız? Yüzde 96'sının kaçak olduğu söylenen kentteki yapı stokunun ne kadarını denetimden geçirdiniz? Yarın bir deprem olsa bu halk nerede toplanacak? deprem toplanma alanınız var mı? Deprem esnasında sevk ve idare yapacak kadar eğitilmiş personeliniz var mı? Sorular çoğaltılabilir. Ve tabii ki verebileceğiniz haklı ve ikna edici hiçbir yanıtınız yoktur, olamaz. O halde halkın duygularını sömürmeyi bırakın sorumluluğunuz ne ise gereğini yapın" dedi."ÇOĞU MAHALLEDE HALEN KUYULARDAN ELDE EDİLEN ARSENİKLİ SU KULLANILIYOR. HALKIN SAĞLIĞIYLA OYNANIYOR"Van'da bazı bölgerlerde kuyu sularını kullanan vatandaşların sağlığı konusuna değinen avcı:"VASKİ nin atama yönetimi sorunları çözmeyi bırakmış, bugüne kadar yandaş ve kandaş için harcayarak boşalttığı bütçeyi kestiği cezalarla doldurmaya çalışıyor. Ceza asla çözüm değildir. Güncel konutlar için Suyun metre küpünü 15. 67 tl satarak zaten en büyük cezayı kentliye kesiyorsunuz. Kentlimizin aslında temiz suyu maliyetine kullanması gerekirken şu anda 30 büyükşehir belediyesi içinde suyu en pahalı dağıtan kentler başında geliyoruz. 19 Ağustosta 2019 da 2. Kayyum Darbesiyle görevden uzaklaştırıldığımızda bu kentte suyun metre küpü 2.75 tl idi. Bu durumu bile fazla görüyor ve maliyetine suyu dağıtma projesi yapıyorduk ki kayyum atandı ve görevden uzaklaştırıldık. O günden bu güne zam üstüne zam derken gelinen nokta halkımız su faturasını ödemez durumdadır. Diğer yandan çoğu mahallede halen kuyulardan elde edilen arsenikli su kullanılıyor. Halkın sağlığıyla oynanıyor. Bizler en kısa sürede bu kuyuları devre dışı bırakmaya çalışıyorduk. Ama aldığımız bilgiler ışığında 2. Kayyum döneminde bu kuyulara ek olarak yeni kuyular açılmış ve faaliyettedir. Dolayısıyla Hem zamanında ve temiz suya erişim olamayacak hem de en pahalı su kullanılacak. Bu, vatandaşa yapılan en büyük zulümdür. Kuşkusuz halkımız bu zulmü kabul etmeyecektir. Halkı hiçe sayan, halkın iradesini ayaklar altına alan bu rantçı ve talancı zihniyete gerekli ders önümüzdeki yerel yönetim seçim sürecinde verilecektir. Değerli basın emekçileri Aylardır çözülemeyen bu sorunun üzerine bir de son günlerde açıklama yapan VASKİ nin atama yönetimi 14-20 Ağustos tarihleri arasında (6 günlük ) su kesintisinin yapılacağı söylendi. Söz konusu açıklamaya sosyal medyadan doğal olarak tepkiler yağdı. Kentli ikna edici açıklamalar bekliyor. Burası İstanbul, Ankara gibi baraj göllerinden su sağlayan bir kent değil ki barajlarda su kalmadı o yüzden kesintiye gidiyoruz diyelim. Temiz su kaynağımız Allah’ın vergisi olarak hiç tükenmeyecek şekilde şu anda doğalında akan bir kaynaktır. İzale hatlarının onarımı gerekçe gösteriliyor. İki izale hattıyla su taşınıyor. Biri 11 depreminden önceki yani eski, diğeri ise 11 depreminden sonraki yani yeni hattır. Yeni izale hattında hiçbir sorun yok. Onarım eski izale hattında yapılacaksa kent neden 6 gün topyekûn susuz bırakılıyor? Yine yaklaşık dört yıldır DSİ tarafından yaptırılan Şabaniye Mahallesindeki 30 bin metre küplük depo neden bu güne kadar teslim alınmadı? Söz konusu depo bu gün aktif halde olsaydı, izale hattında yapılacak olan onarım çalışması kentliyi hiç mi hiç etkilemeyecekti. Ve yine onarım işi neden ilkbahar ya da son bahar aylarında değil de yazın en kavurucu sıcakların yaşandığı aylarda planlanıyor. Bu bile arka planda gizli bazı hinliklerin olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı."BU ZİHNİYETTEN VAZGEÇİN. UNUTMAYIN Kİ EN BÜYÜK GÜÇ HALKTIR"Altı gün sürecek olan su kesintisi kararı alan VASKİ'ye soru yönelten ve sert tepkiler veren Avcı:"Diğer bir soru; madem bu kararı aldınız o halde dar gelirli ailelerin 6 günlük kesinti süresince gerek içme suyu ve gerekse temizlik için kullanacakları suyu nerden ve nasıl temin edebileceklerini de düşündünüz mü? Buna ilişkin bir hazırlığınız var mı? Varsa bir açıklamanız kamuoyuna deklare edin. Öyle sırtınızı merkezi yönetime dayayarak “ben söyledim olacak, ben yaptım kabullenecek” demekle olmuyor. Bu zihniyetten vazgeçin. Unutmayın ki en büyük güç halktır. Yönünüzü halka dönün. Yerel kaynakları kentli için kullanın. Aksi durumda birkaç aylık ömrünüz kaldı. Bu halk kendi iradesiyle kendisine hizmet edecek bir yönetimi iş başına getirecektir. İşte o zaman halk adına, kentli adına bu gün yanlış yapanlardan güçlü şekilde hesap sorulacaktır" diyerek konuşmasına son verdi. Van Haber