"Lobi eksiliğinin yılardır sürdüğü Van’da ekonomik sorunlar ve işsizlik büyüyerek kentin kanayan yarası olmaya devam ediyor. İran Konsolosluğu, bölge mahkemesi, TOBB yönetimi olduğu gibi İranlı turistleri de diğer illere kaptırdık."

YÖNETİMİ ERZURUM’A KAPTIRDIK

Van’ın lobi eksiliği nedeniyle ekonomiye değer katacak neredeyse her şeyi farklı illere kaptırdığını ifade eden Balibay,

“Van’ın sanayisinden ziyade ticaretle birlikte toplu ele almak lazım, çünkü sanayi ayrı bir iş, üretime dayalı bir iş, bununla alakalı girişimiz var tabii ki. Şöyle ki ticari alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını bir çatı altında topladık. Van’ın ticaretiyle alakalı konularını hep beraber istişare edip ona göre açıklama yapıyoruz veya proje üretiyoruz. Ticaretin gelişmesi için örnek verecek olursak önümüzdeki üç ay içerisinde yapacağımız iki proje var. Birincisi gıda zirvesi yapacağız, bölgede hatta bu Doğu Anadolu’nun tamamını kapsayabilir. Toptan perakende gıdacıları bir araya toplayıp Türkiye'de sektöründe duayen isimlerini, tecrübeli isimlerini getirip bir panel şeklinde çalışma düşünüyoruz. Bir de Eylül ayında bölgesel tekstil zirvesi yapılacak. Bunları yapmamızın sebebi Van'ı bu konuda bölgede lider konuma taşımak. Hani gıda deyince Van, tekstil deyince bu Van Bu anlamda girişimlerimiz zaten var ve bu çalışmalara başlıyoruz ki buna en büyük örnek de geçen gün TOBB Türkiye Odalar Borsalar Birliği'nin yönetimi belirlenmesinde harcamış olduğumuz ve girişimlerimiz oldu. Bu da şehrin ticaretinin gelişmesine katkıydı nihayetinde, her ne kadar biz bu konuda yaptığımız girişimler çok geniş çerçevede olsa bile Erzurum'a kaptırdık. Başkanımızın konsey başkanı seçilmesi bizim için artı oldu. O girişimler olmasaydı belki onu bile devam ettiremeyecektik” dedi.

“BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR”

Kapıköy Gümrük Kapısının beklentileri karşılamadığını belirten Balibay,

“İran sınırının katkısı şüphesiz inkar edilemez ama hangi seviyelerde bence yüzde 10’larda bile değildir, bu konuda emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum kapının açılması için uzun yıllardır uğraş veren her kim varsa ama gelin kabul görün ki İran uzun yıllardır aslında ambargo uygulanan bir ticaret tecridi var. İkincisi İran tarafının tutarsız bir ülke olması yani karar almada çok hantal bir yapıları olması bu süreci etkiliyor. Uzun yıllar yol bekledik Kapıköy'e, baktığınızda Hakkâri Esendere kapısından Doğu Beyazıt kapısına göre aslında bizim Kapıköy çok daha avantajlı, gelişmesi için bir şeyler yapılması gerekiyor mu? Kesinlikle gerekiyor, Mesela en son alınan karara 24 saat açık olması ama kapının kalitesini artırması gerekiyor. Ticaretin kalitesini, bu bavul ticaretten gelen üç beş tane turistle bu kapı bizim beklentilerimizi karşılayamaz. Öncelikle geçiş kolaylığı sağlanmalı Yani yurt dışına araçlara çıkmadan alınan ücretleri çok yüksek. İkinci, üçüncü girişlerdeki ödenen yurtdışı harçlarının yüksek olması bir etken bunların tamamının çözülmesi gerekiyor. Ondan sonra da bizim burada hizmet kalitemiz, otelinden tutun da restorancısına kadar biz gerçekten ticaretin kolonunu işletirsek bize kaliteli turist gelir, yok işletmezsek, İran'ı bugün zaten Türkiye'nin her tarafındaki şehir lobileri turistleri çekmek için fırsat kolluyorlar. Trabzon'a, Denizli'ye, Antalya'ya, Adana'ya sefer yapılıyor ama daha önce bunlar yoktu. Bizim yanı başımızda eğer bir İranlı Hava yoluyla Antalya'yı Denizli’yi seçiyorsa bu kaliteli bir müşteri kitlesidir. Bunu biz Van’a nasıl getirebiliriz? Kaliteli müşteri kitlesi yaşadığı zorlukları hazmedemez. Kapıda üç saat beklemeyi, gelip kaldığı otelde yer problemini, ücret problemini, kabul demediği için biz bu müşteriyi getiremeyiz. Önce kendimizden başlayacağız. Yani esnaf olarak burada ticaret odasının ve valiliğin, bizim, bir STK'nın yapacağı bir şey yok. Bu insanın özünde olan bir şeydir, Esnafımız bu konuda kendine çeki düzen vermelidir. Siz yabancı müşterinizi ne kadar kollarsanız ne kadar saygılı davranırsanız ikinci, üçüncü geliş ihtimalini o kadar arttırmış olursunuz” diye konuştu.

“LOBİMİZ EKSİK”

Van’da yapılacak çalışmalarla bir turizm kenti olabileceğini söyleyen Balibay,

“Van ekonomisini yıllardır hep organize üzerinden konuşuyoruz. Ben ilimizin jeopolitik konumundan dolayı organize sanayi bölgesinin çok büyük bir getirisinin olacağına inanmamış insanım. Evet, ürün üreten fabrikalarımız olsun ama gelin görün ki ikinci, üçüncü, dördüncü etap organizemiz var. Bunların tamamını üretimi batıda katma değer ürün üreten bir fabrika kadar değildir. Biz olmasın demiyoruz ama Van bir turizm şehri yapılabilir. Bunun için organize kadar yatırmaya gerek yok. Van bir sağlık başkenti olabilir. Çevre ülkeleriyle beraber, çevre illerle beraber tam teşekküllü ciddi bir özel hastane Van’da olabilir. Bu organize kadar katma değer üretir ve Van Eğitim'in başkenti olabilir. Van çevre ilden hafta sonunu geçirdiği şehir olabilir, bu suyu, bu gölü değerlendirilebilir. Ben Konya'yı Ben Bursa'yı Antep'i ne zaman yakalayabilirim? Ben onları yakaladığımda onlar başka yerde olmuş olacaklar. Dolayısıyla gücümüzün, eforumuzun tamamını sadece organizeden ibaret görmek yanlıştır. Oradaki üretici ve başkanların elbet yanında olacağız, elbette üretim güzeldir. Ben de bir üreticiyim Ama üretimin dışında bugün Türkiye'yi ayakta tutan son 5 yıldır en büyük gelir kaynağımız 40 milyar dolara yaklaşan bir turizm geliri var. Bugün Trabzon, Ordu, Giresun 5 yıldır kat ettiği mesafeyi 10 tane organize açsaydınız kat edemezlerdi ara turistlerden direkt Arap ülkelerine uçak seferi ve Trabzon'dan Giresun'dan seferler çoğaltarak turist çekiliyor, Bu Van'da niye olmasın? Ama maalesef bunu beceremiyoruz. Bu da bizim Van lobisinin eksikliğinden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

“HALK FAKİRLEŞİYOR”

Sürekli artan fiyatlarla ilgili konuşan Balibay, ‘Enflasyon ticaretin ahlaksızlık boyutudur’ dedi. Balibay konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Enflasyonun olduğu yerde ahlak beklemek, Ticaret ahlakının çöküntüsü meydana gelir. Enflasyon tabii ki kabul edilebilir bir şey değildir. Enflasyonu ben şöyle tanımlıyorum, halkın devlete, büyük şirketlere veya kurumsal üretim yapanlara karşılıksız kredi vermesidir. Halk fakirleşiyor varlık içinde olanlar ise daha çok varlıklaşıyor ama şu dönemde özellikle bu hükümet döneminde gördüğüm artış şu, enflasyonu bizden önceki dönemlerde yaşadık. Seksenli yıllarda rahmetli Özal döneminde 94 yıllarında Çiller krizinde ama orada ortada devlet yoktu, bugün ise halkı sahiplenen enflasyon olduğu zaman hemen maaşlara müdahale eden bir hükümet var. Bence bunu takdir etmek gerekiyor. Bir iki kalemin dışında halkın satın alma gücünün düştüğüne ben inanıyorum, Ben de esnafım, Ev ve araba fiyatları olması gerekenden fazla yükseldi. Evet, burada bir sıkıntı var, bu spekülasyonla alakalıdır. Mesela ben Bursa'da da yaşıyorum, Anormal araba stoku var kapalı garajlarda, fabrika alanlarında devletin denetim mekanizmasını işletip bunları çözüm bulması gerekiyor. Yaklaşık 20 yıldır asgari ücret 500 dolar civarında seyrediyor. E dolar çıkıyor diye kıyameti kopar ama asgari ücrete 500 aralığında gidip geliyor. Yani bu satın alma gücünün korunduğuna işaret ediyor”

“BÜROKRATİK ENGELLER YATIRIMA ZARAR VERİYOR”

Van’da yapılacak yatırımların önüne bürokratik engellerin konulduğunu söyleyen Balibay,

“Eğitim, sağlık ve turizm bu konuda girişimcilerimiz var ama kamusal bürokratik engeller, işi zorlaştırmaları konusunda da maalesef çok ileri düzeyde bir iliz. Burada işler yürümüyor, herkesin bunu konuşması gerekiyor, müdahil olması gerekiyor, dışarıda iş bitiren arkadaşlarımız var. İşlerinin çok rahat gittiğini söylüyorlar, burada maalesef bunu göremiyoruz. Bakın ben 2001 yılında Elazığ'da bir yatırım yaptım. Market açtık Biz hiçbir resmi işimizi görmek için kurumlara gitmedik. Kurumlar tamamıyla gelip bizim işlemlerimizi tamamladı ve iş yerimizi aldık ama bugün bir girişimcimiz bir iş yaptığında maalesef bürokrasiydi. Kurumlarla uğraşmaktan kendi işini göremiyor ve Van'da şöyle bir hastalık var, İşin nasıl olmayacağını anlatıyorlar. Van’da Yeterli bilgiye sahip kadrolar yok, siz her bir belediye veya kurum amiri değiştiğinde kadrolarda değişecekse orada kurum ortak akla veya kurum hafızası yok olur. Yeni atanan bir memur görevin başına getirilirse ne yapacağını bilemez ve önümüzdeki engel bu” dedi.

“ŞİKÂYET KÜLTÜRÜNE GEÇEN BİR NESİL OLDUK”

Van olarak bazı şeyleri artık geride bırakmamız gerekiyor diyen Balibay,

“Şikâyet etmeyi bitirmemiz gerekiyor. Çünkü biz sonuç alamıyoruz. Biz şükür kültüründen büyümüş insanlarız. Anne babamızla, yaşlılarımıza şükür kültüründe şikayet kültürüne geçen bir nesil olduk. Her şeye muhalif olmaya başladık, Bu çözmüyor hiçbir şeyi. Bardağın dolu tarafına bakmamız gerektiğine inanıyorum ve o taraftan yürümemiz gerektiğine inanıyorum. Bahsettiğim çerçevedeki bütün sorumlular herkes ya ben Van'a ne katabilirim, ne yapabilirim? Diye düşünerek hareket etmeli” şeklinde konuştu.

Yeni Doğu Gazetesi / Adil Harmancı 

Kaynak: Haber Merkezi