Türkiye İnşaat Mühendisleri Odası (TMMOB), ülke genelindeki Yapı Denetim Sistemi hakkında, basın açıklaması gerçekleştirildi. Yeni bir denetim süreci modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden İMO, Türkiye’deki riskli yapı stokunun bir an önce tespitinin yapılması gerektiğini belirtti.İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Mihail Atik, yapı denetim sisteminin ticarileştiğine dikkat çekti. Atik, “Yeni yapı denetim sisteminin amacının riski en aza indirmek için olması gerekenleri tartışmaya açmaktır. Ülkemizde her yıl ortalama yüz bin yeni yapı üretilmektedir. Bu öneriler ile amaçlanan riskli yapı stokuna her yıl yeni risklerin eklenmesini önlemek, riskli yapıların dönüştürülmesi veya güçlendirilmesi süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesinin altyapısını oluşturmaktır.” Dedi.YETERLİ KONTROL SAĞLANAMADITürkiye’de yeterli kontrollerin yapılmadığından yakınan Atik, “Değerlendirme 4708 sayılı yapı denetimi hakkında kanun ile kurgulanan sistemde denetim hizmeti ticarileştirilmiştir. Oysa yapı denetim hizmeti piyasa dengelerine ve serbest piyasanın rekabetçi koşullarına mevcut sistemin asli unsurları olan yapı denetim kuruluşları duası gereği kar amaçlıdır. Yasa kapsamında inşa edilen yeni yapıların istenilen düzeyde güvenli, sağlıklı ve kaliteli olması sağlanamamıştır. Yapı denetim sistemi içinde kurucu ortakları da dâhil olmak üzere proje, uygulama ve malzeme denetimiyle görevlendirilen ya da şantiye şefi olarak çalışan çok sayıda mühendis ve mimar yer almaktadır. Sistem bünyesinde her bir aktör için farklı sorunlar barındırmaktadır. Yapı denetim kuruluşlarının ortakları, verilen hizmet için alınan bedellerin azlığından şikâyet etmekte, denetim hizmetlerinde yaşanan kalite sorununu devlet tarafından belirlenen bu bedelin yetersiz kalışına bağlamaktadır.” Şeklinde konuştu.“EKONOMİK SIKINTILARLA BOĞUŞUYORUZ”Mühendis ve mimarların ekonomik sorunlarla boğuştuğunu ve ucuz iş gücü olarak görüldüğünün altını çizen Atik, “.Sistemde denetçi, kontrol elemanı ve şantiye şefi olarak yer alan mühendis ve mimarlar ise ekonomik sorunların yanı sıra ücretli çalışmanın getirdiği sorunlarla da boğuşmaktadır. Mesleğinin gereğini yapmaya çalışan meslektaşlarımız üstlendikleri sorumluluğa göre son derece düşük ücretlerle çalıştırılmakta üstelik bu ücretleri bile zamanında alamamakta. Her an işsiz kalabileceği endişesi taşımakta. Bir yandan yapı üretim sürecinde görev alan eğitimsiz ve vasıfsız usta kalfa ve işçi gibi meslek mensuplarıyla uğraşırken diğer yandan yapı sahibi ve yüklenişi tarafından proje dışı imalatları görmezden gelmeye zorlanmaktadır. ” İfadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi