Van'ın en önemli besin değeri olan ve yüzyıllardır balıkçıların geçim kaynağı olan İnci Kefali için konserve adımı bir kez daha atıldı. Balığın katma değerini artıracak çalışma ile İnci Kefali yakın zamanda raflardaki yerini alacak.
Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, bin 700 metrede bulunan Türkiye'nin de en büyük gölü olma özelliğini taşıyor. Van Gölü'nde yaşayan ve özellikle göç döneminde mucizevi bir yolculuk sergileyen Van Gölü Balığı, (İnci Kefali) hem çok önemli bir besin kaynağı hem de Urartulardan bu yana binlerce kişinin geçim kaynağı. Van'ın önemli değerlerinden bir tanesi olan İnci Kefali için önemli bir gelişme yaşandı. İlk olarak 2004 yılında Dardanel Fabrikasına gönderilen ve konserve çalışmaları yapılan İnci Kefali yeniden konserve olacak. Geçtiğimiz günlerde basınla bir araya gelen Ak Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, "70 ton balığı Dardanel'e gönderdik. Tesisin teknik gıda mühendisleri analizleri yaptı. İnci Kefali adı altına (Van Balığı) Ekim ayında artık uluslararası marketlerde konserve olarak yerini alacak" dedi. Konunun uzmanı Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise atılan adımın yeni istihdam alanları ve balığın katma değerinin artacağını söyledi.
TÜRKMENOĞLU: RAFLARDAKİ YERİNİ ALACAK
Van Gölü’nde yaşayan balığın endemik bir tür olduğuna işaret eden Ak Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, geçtiğimiz günlerse konserve müjdesini vermişti. Türkmenoğlu açıklamasında, “Dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz. Türkiye’de balıkçılık sorunlarını tartışan komisyon kurduk. Biz bununla ilgili Çanakkale’ye gittik ve çok büyük bir tesis gördük. Oranın sahibiyle görüşerek İnci Kefali’nin konserve olarak satılması için girişimlerimiz oldu. Ekim ayında 70 ton balık gönderdik. Onların hepsi derin dondurucularda muhafaza edildi. Tesisin teknik gıda mühendisleri bunun analizini yaptı. İnci Kefali adı altına (Van Balığı) ekim ayında artık uluslararası marketlerde konserve olarak yerini alacaktır. Eğer biz bunu başarırsak Dardanel bundan karşılık bulursa, Van Gölü’ndeki İnci Kefali’ni korumaya alacağız ve daha fazla önem vereceğiz. Çünkü şu an yılda 8 bin ton İnci Kefali tüketiliyor, rezervimiz 30 bin tondur. 30 bin ton da bu işe yetmez, daha fazla önem vereceğiz, daha çok üstüne düşeceğiz. İnci Kefali dünyada endemik tek balık türüdür." Dedi.
AKKUŞ: HER GEÇEN YIL DEĞER KAZANIYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş; İnci Kefali'nin bölgede hem ekonomik hem de ekolojik değerlerden biri olarak öne çıktığını ifade etti. Akkuş şunları söyledi: "Bu durum sadece Van Gölü Havzası için değil, ülkemiz için de geçerli. İnsan nüfusunun artışıyla birlikte gıdanın önemi her geçen gün daha da artıyor. Özellikle son dönemde yaşanan Ukrayna-Rusya savaşı, dünya genelindeki buğday krizini ve dolayısıyla gıda krizini gözler önüne serdi. Gıda açığının her geçen gün büyüdüğü bir ortamda, küresel iklim değişikliğiyle birlikte bazı ürün desenlerinin değişmesi gıda güvenliğini daha da önemli hale getiriyor. Bu sebeplerle inci kefali, bölgemizde her geçen yıl değer kazanan bir ürün haline geliyor."
"DÜNYA ÇAPINDA TANINAN BİR DEĞER"
Akkuş, "İnci kefali, önceleri sadece yöresel bir değerken, Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın yaptığı çalışmalar sayesinde artık dünya çapında tanınan bir değer haline geldi. Hem ekoturizmin hem de ekonominin önemli dinamiklerinden biri olarak kabul edilen inci kefali, gölde avlanan balıkların büyük bir kısmının gelir kaynağı olmasını sağlıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, gıda güvenliği ve üretimi de ön planda kalıyor; çünkü teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, gıda her zaman temel ihtiyaç olarak kalıyor. Bu bağlamda, inci kefali artık sadece bir göl balığı olarak değil, aynı zamanda çeşitli işleme yöntemleriyle katma değer kazanan bir ürün olarak değerlendirilmeli." İfadelerini kullandı.
AKKUŞ: KATMA DEĞERİNİ ARTIRACAK
Konserve olmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akkuş son olarak şöyle konuştu: "İnci kefalinin katma değerini artırmak, bölge balıkçıları için ekonomik faydalar sağlayacak ve bölgenin tanıtımına büyük katkı yapacaktır. Örneğin, inci kefalinin tuzlu balığı, steril şartlarda yapılmış konservesi ve tüpsülenmiş ürünleri gibi çeşitli işleme yöntemleriyle piyasaya sunulması, hem balıkçılar hem de bölge ekonomisi için önemli bir gelişme olacaktır. 2004 yılında Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından başlatılan inci kefali konserveciliği, özel bir firma tarafından devam ettirilerek balıkların konserve haline getirilmesi planlanıyor. Bu adım, yeni istihdam alanları yaratacak ve balığın fiyatını ile katma değerini artıracaktır. Ayrıca, inci kefali rezervlerinin sürdürülebilirliği ve iç piyasada uygun fiyatla tüketilmesi, gelecekte bu ürünün raflarda daha yaygın hale gelmesini sağlayacaktır."
