Gündem

Savaş değil katliam

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’nin suyunu, elektriğini, giriş çıkışlarını kesip, okul, cami, kilise ve sivillerin yaşadıkları binaları bombalayan İsrail’e sert çıktı: Her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma, savaş değil katliamdır.


AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda partililere seslenen Erdoğan, son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepeleri’ne yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin, “İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır” dedi.

AK Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda partililere seslenen Erdoğan, son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepeleri’ne yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri takip ettiklerini söyledi. Erdoğan, hem terörle mücadelede hem de bölgedeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavırlarının açık olduğunu vurguladı. Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmadıklarını dile getiren Erdoğan, savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inandıklarını belirtti.

SAVAŞ DEĞİL KATLİAM
İsrail ve Gazze’deki çatışmalarda bu ilkenin çok ağır bir şekilde ihlal edildiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: “İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde, Gazze’deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlarına erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, velhasıl her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma, savaş değil katliamdır.”


ÖRGÜT REFLEKSİ OLABİLİR
“Gazze’ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırıları, dünya kamuoyu nezdinde İsrail’i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil ancak örgüt refleksi olabilir. İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır.”

FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALI
Bölgeye kalıcı huzur ve barışın ancak meşruiyeti Birleşmiş Milletler kararlarına dayanan, 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebileceğinin altını çizen Erdoğan, bunun dışında yol aramanın, bunun dışında hevesler peşinde koşmanın sadece daha fazla yıkım, daha fazla gözyaşı ve can kaybı demek olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç semavi dinin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran Kudüs’ün mahremiyetine, Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif’in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı ve tasarrufu kabul etmedik, etmeyeceğiz” dedi.

Üzerimize düşeni yapmaya hazırız
İnsani yardımların kesilmesi gibi Filistin halkını topyekun cezalandırmayı amaçlayan fevri kararlardan herkesin uzak durması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Kullandıkları yöntemler ve sonuçları itibarıyla eleştirilmeye de desteklenmeye de ihtiyacı olan taraflar arasında körü körüne bir tarafın safında yer almak, sadece yaşanan krizi derinleştirmeye yarar. Bunun için Türkiye olarak biz tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözümünü istiyoruz. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için, Türkiye olarak, arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz” ifadelerini kullandı.


İnsanlık iyi sınav vermiyor
“Ne bölgenin ne de dünyanın, bölgedeki çatışmaların ve insanlık trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin müsebbiplerinden biri de verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası toplumdur. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır. Biz bunu yeni söylemiyoruz daha önce BM kürsüsünden bu hakikatleri tüm dünyaya açıkça söyledik.”

1947’den itibaren Filistin ve İsrail’in topraklarında yaşanan değişimi içeren haritayı gösteren Erdoğan, “Görüldüğü gibi 1947’deki Filistin, 1947’deki İsrail ve Filistin. Geliyoruz 1949-1967 İsrail ne halde. Geliyoruz şu andaki hale İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede bugüne kadar adaletsizliğe göz yuman insanlık, son hadiselerde de iyi bir sınav vermiyor” diye konuştu. Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, “Amerika, Avrupa ve diğer bölgelerdeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz” dedi.

Operasyonlarımız daha da artacak
Gündemdeki bir başka meselenin de sınırları tehdit eden terör örgütleriyle mücadele olduğunun altını çizen Erdoğan, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki inlerinden Türkiye’ye saldırma hazırlığı yapan, Türkiye’nin bölgedeki unsurlarını taciz eden teröristlere nefes aldırmadıklarını söyledi. Hava harekatlarıyla, topçu birlikleriyle, gerektiğinde kara unsurlarıyla her an teröristlerin tepelerinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir süredir yürüttüğümüz yoğun hava operasyonlarını daha da artırarak, terör örgütü mensuplarını, onları her an ve her yerde imha edeceğimizi göstererek devam ettireceğiz. Bu mücadelemizde, teröristlerin yanında yer alarak bize zarar verenlere cevabımızı önünde sonunda vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”


İstanbul ve Ankara belediyecilikle tanışana kadar bize durmak yok
En önemli kriterlerinin, gelecek yıl mart ayında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde elde edilecek sonuçlar olacağını vurgulayan Erdoğan, “Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir şekilde elde tutarken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerle milletimizi ‘gerçek belediyecilikle’ tanıştırana kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Siyaset, şayet siz üzerinize düşenleri hakkıyla yapmazsanız, daima sürprizlere açık bir alandır. Belediye başkanlığı seçimlerinde bu tür sürprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde, her şeyi olması gerektiği şekilde yaparak, sürprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz” dedi.

Emeklilere ödeme kasım ortasında
Emeklilerin yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa hafifletmek için, kasım ayının ortasında ödenecek şekilde, bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdıklarını anımsatan Erdoğan, “Hem çalışanlarımızın hem de emeklilerimizin maaşlarında, enflasyon farkı ve refah payını içeren yeni düzenlemeleri yılbaşında ayrıca yapacağız. Emeklilerimizle ilgili aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Cumhur’un kapısı herkese açık
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı’ndaki tüm ortaklarına teşekkür eden Erdoğan, “İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını, Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak ve gelecek nesillere armağan edeceğiz. Ülkesinin ve milletinin bekası, istiklali ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese, Cumhur İttifakı’nın kapısının, tabii ortaklarımızın da rızası şartıyla, açık olduğunu belirtmek isterim” dedi. Meclis çıkışında basın mensuplarının “Bir çağrınız oldu, bu İYİ Parti’ye mi yönelikti?” sorusu üzerine Erdoğan, “Katılmak isteyen herkese kapımız açık. İYİ Parti de olabilir. Zaten diğerleri Cumhur İttifakı’nda belli. Ne kadar katılım güçlü olursa, ülkemizin menfaatine o denli hayırlı olur” ifadesini kullandı.


Tezkereyi ittifak çözer
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresine muhalefetin ‘Hayır’ demesine tepki göstererek, “Cumhur İttifakı olarak her ikimizin parlamentodaki oyları bu işi çözer” diye konuştu.

Boşluğu yalanlar doldurmasın
Milletvekillerinin Meclis çalışmalarında arta kalan günlerini seçim bölgelerinde değerlendirmelerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Erdoğan “Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk, muhalefetin yalanları ve iftiralarıyla doldurulacaktır. Muhalefet kadrolarının milletten kopuk, daha çok iç mücadeleye dönük, ülkenin sorunlarına ilgisiz, lakayt, üretken değil çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Sadece, iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı” dedi.

Filistin diplomasisini sürdürdü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-Filistin gerginliğine ilişkin diplomasi trafiğini sürdürüyor. Erdoğan, dün de Ürdün Kralı 2. Abdullah, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz Âl-Suud ile görüştü. Görüşmelerde, İsrail-Filistin çatışması ve bölgede ortaya çıkan insani sorunların çözümü için yapılabilecekler ile sükunetin sağlanması adına bölgesel ve küresel düzeyde atılması gereken adımlar ele alındı. Erdoğan, çatışmaların bölge geneline yayılma ihtimaline karşı teyakkuzda olunması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin, gerilimin sonlandırılması için arabuluculuk dahil her türlü desteğe hazır olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin samimi ve barışçıl çabalarına, başta bölge ülkeleri olmak üzere, uluslararası camianın desteğinin beklendiğini de ifade etti.


Erdoğan’dan boykot çağrısı: Fırsatçıların mallarını satın almayın
Son dönemde vatandaşların canını en çok yakan ve sıkan konunun hayat pahalılığı olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye’deki hayat pahalılığının, bilhassa bazı alanlarda, ne enflasyonla ne döviz kuruyla ne de başka bir akılcı sebeple izah edilemeyecek seviyelere ulaştığını kaydetti. Erdoğan, “Sadece, belirsizlik ortamını fırsat bilip üç kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar, aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmelidir. Biz, güven ve istikrar iklimini güçlendirdikçe, bu fırsatçıların foyaları daha net bir şekilde dökülmektedir. Milletimden bu fırsatçılara hak ettikleri cevabı, gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum. Otomobilden konuta, kiradan gıdaya pek çok alanda yaşanan dengesiz fiyatlamaların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.