Kış Mevsiminde bağışıklığımızı korumanın yolları Kış Mevsiminde bağışıklığımızı korumanın yolları
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Oğuz Özdemir, fazla ısının hamile kadınları savunmasız hale getirdiğine dikkati çekerek, “Yüksek sıcaklıklar rahim kasılmalarını ve potansiyel olarak erken doğumu tetikleyebilir” dedi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Oğuz Özdemir, yaz aylarında gebeliği rahat geçirmenin yolları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.Sıcak havaların hamileler etkileriGünümüzde küresel ısınma ile birlikte birçok gebenin yüksek mevsimsel sıcaklıklara maruz kaldığına değinen Özdemir, “Hamile kadınların aşırı sıcağa karşı savunmasız olduğu düşünülmektedir. Termoregülasyondaki doğal gebelik değişikliklerinin hamile kadınları ısıya maruz kalmaya karşı savunmasız hale getirdiği bilinmektedir. Hamilelik sırasında kazanılan kilo, vücut yüzey alanının vücut kütlesine oranını azaltır ve bu da hamileliği daha da zorlaştırabilir. Hamile kadınların iç ısıyı dağıtması daha zordur. Büyüyen fetüsün metabolik talepleri ısı oluşturarak hamile kadının çekirdek vücut ısısında hafif bir artışa yol açabilir. Hamile kadınlar ayrıca hamileliğin geç evrelerinde dehidratasyona daha duyarlıdır. Dolayısıyla, yüksek sıcaklıklar rahim kasılmalarını ve potansiyel olarak erken doğumu tetikleyebilir” diye konuştu.Yüksek ısı anne adayını olumsuz etkileyebilirBazı çalışmaların yüksek sıcaklıklarda düşüğün tetiklenebileceğini gösterdiğini söyleyen Op. Dr. Özdemir, “Yüksek ortam ısısına maruz kalma, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi gebelik komplikasyonlarıyla ilişkilendirmektedir. Aşırı sıcağa maruz kalındığında, plasental kan akışında azalma, dehidratasyon ve erken doğumu tetikleyebilecek inflamatuar yanıt dâhil olmak üzere anneye veya fetüse zarar verebilecek bir dizi süreç meydana gelebilir. Bazı çalışmalar yüksek sıcaklıkların düşüğe sebep olduğu yönündedir” dedi.“Seyahat öncesi rutin gebelik muayenesi yapılmalıdır”Hamilelikte tatil sürecinde dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Op. Dr. Özdemir, şu bilgileri paylaştı:“Seyahat öncesi ve sonrası rutin gebelik muayenesi yapılıp, bir hastalık durumu tespit edilmeli, yolculuğa engel riskli bir durumun olup olmadığına bakılmalıdır. Seyahat edilecek bölgede acil bir durumda başvurulacak sağlık kuruluşu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Gebelerde yükselen hormonlar sebebiyle vücut, özellikle de yüz bölgesi güneşe daha hassastır, bu yüzden öğlen saatlerinde güneşe çıkılmamalı ve yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Gebelerde uzun süre araç yolculuğu özellikle ilk 3 ay düşük riski sebebiyle önerilmemektedir. Eğer araç yolculuğu yapılacaksa 1-2 saatte bir mola verilerek yürüyüş yapılmalıdır. Hijyen açısından uygun olmayan tatil bölgelerinden uzak durulmalıdır. 32. gebelik haftasından doğuma kadar olan evrede olabilecek acil durumlar sebebiyle acil olmadıkça il dışı yolculuk önerilmemektedir. Rahim ağzı yetmezliği sebebiyle rahim ağzına dikiş atılan hastalar, gebelik zehirlenmesi, düşük tehdidi, erken doğum tehdidi, vajinal kanama, tanı konulmamış (dış gebelik-normal gebelik ayrımı) gebelik gibi durumları olan hastalar uzak yerlere seyahat etmekten kaçınmalıdır.”“Gebelikte yüzmede bir sakınca yoktur”Gebelikte yapılabilecek en ideal sporlardan birinin yüzme olduğunu belirten Op. Dr. Özdemir, “Yolunda giden bir gebelikte yüzme, gebelikteki en yararlı aktivitelerden biridir. Denize girmek ya da yüzmekte sakınca yoktur. Havuz hijyeni tam ve güvenilirse havuza girmekte de bir sakınca yoktur. Denizde ya da havuzda güneş ışınlarına dikkat edilmeli, yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler sürülmeli, mümkünse şapka takılmalıdır” ifadelerini kullandı.“Günde ortalama 3 litre su içilmeli”Hamilelikte sıvı kaybını önlemin yollarına değinen Özdemir, “Aşırı sıcak ya da günün en sıcak vakitlerinde güneş ışınlarından korunulmalıdır. Günde ortalama 3 litre su tüketilmelidir. Terletmeyen ferah kıyafetler tercih edilmelidir. Kahve, çay gibi vücuttan sıvı atılımını arttıran içeceklerden uzak durulmalıdır. Sürekli su içmeyi sevmiyorsanız, aralarda taze meyve suları ya da soda gibi içecekler tüketin. Suyun tadı sevilmiyorsa suya limon benzeri meyveler eklenebilir. Kavun, domates gibi sıvı kaybı düşmanı besinler tüketilmelidir” açıklamasında bulundu.Güneş koruyucu kremler güneşten korumaya yardımcıdırGüneşten korunmanın yollarını anlatan Op. Dr. Özdemir, şunları söyledi:“Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için, zararlı güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkmayın. Eğer çıkmanız gerekiyorsa, güneş koruyucu krem kullanmayı asla ihmal etmeyin. Yaz aylarında kullandığınız ürünün güneşten koruma faktörünün 50 (SPF) olmasına da dikkat edin. Güneş koruyucuları güneşe maruz kalmadan önce uygulanmalıdır. Güneş koruyucu ürünlerin etkisi ortalama 2 saat sürer. Dolayısıyla, dışarıda kaldığınız süre boyunca ürünü her 2 saatte bir tekrarlamayı ihmal etmeyin.”Yaz aylarında gebeler için sağlıklı beslenme önerileriYaz aylarında hamilelerde alınması gereken en temel besinin yeterli sıvı alımı olması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Özdemir, “Günlük en az 2.5 litre sıvı tüketilmelidir. Kafein, karbondioksit ve yüksek miktarda şeker içeren sıvılardan uzak durulmalı, hazır meyve suları ve asitli içecekler tüketilmemelidir. Taze sıkılmış meyve suları, ayran, bitki çayları, şekersiz doğal meyve kompostoları tercih edilebilir. Oluşan tuz kaybını önlemek için de tuzu yoğun olmayan ayran tercih edilmelidir. Kasılmaları ve bağırsak hareketliliğini artırmayacak bitki çayları hamilelik döneminde tüketilebilir. Rezene, ıhlamur, papatya, zencefil, anason, nane içerikli bitki çayları tercih edilebilir” dedi.“Meyve ve sebze tüketimi önemli”Yaz aylarında meyve tüketiminin önemli olduğunu belirten Op. Dr. Özdemir, “Meyve ve sebzeler vitamin, mineral, lif, su ve bebeğin sağlığı için çok iyi olan diğer besin öğeleriyle yüklüdür. Yoğun C vitamini içeren yeşil biber, kırmızı biber, çilek, erik, kiraz, maydanoz; A vitamini açısından zengin kayısı, şeftali, domates, havuç; likopen denilen antioksidan içeriği ile karpuz, çilek, kırmızı erik, kiraz; hem C vitamini hem folik asit açısından zengin hem de anti kanserojen özelliğiyle üzüm tercih edilebilecek meyveler arasında yer alır. Hazır dondurmalar yerine taze sütlü dondurmalar tercih edilmelidir. Gebelerde günlük protein ve Omega-3 alımı önemlidir. Bu fetal beyin fonksiyonları ve bağışıklık sistemi için gereklidir. Günlük 80 gr protein 150 mg Omega 3 alımı önerilmektedir” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: İHA