2024 yılında mayıs ayında rekor yağışlar görülmesine rağmen, bu yıl kış aylarının kurak geçtiğini ve Nisan ayı yağışlarının sağanaklar şeklinde gerçekleştiğini ifade eden Alaeddinoğlu, “Gölü besleyen uzun süreli kar yağışları gerçekleşmedi. Yeraltı suları da bu süreçte yeterince beslenmedi” dedi.

Sıcaklık artışlarının ve aşırı buharlaşmanın göldeki çekilmeyi daha da hızlandıracağını belirten Alaeddinoğlu, mayıs ayında beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda Van Gölü'nde gözle görülür seviye kayıplarının yaşanabileceğini söyledi. Havzadaki su rezervlerinin ciddi şekilde azaldığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, gelecekte sulak alanlar için tehlikenin büyüdüğünü dile getirdi.

Van’da Kar Yağışı Sonrası Kartpostallık Görüntüler Oluştu Donan Nehirler Göz Kamaştırdı (1)

“SON 45 YILIN EN YAĞIŞLI AYI OLARAK GEÇMİŞTİ”

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Aslında iklim değişikliğinin sonuçlarını artık ülkemizin tamamında görmeye başladık. Şüphesiz bunlardan en görünür olanı da kuraklık ve yağmurlarda ciddi bir azalmanın kendini göstermesi ve bir diğer sonucu da yağışların aslında mevsimler arasında biraz geçişkenlik gözlemlemesi, yani özellikle sonbaharda ve kış aylarında düşen yağışların bahar aylarına doğru kayması. Bir diğer konu da yağışların uzun süreli böyle ağır periyotlar şeklinde değil de sağanaklar halinde, taşkınlara yol açabilecek ya da işte akışa geçerek derelerin taşmasına yol açacak şekilde gerçekleşmesi. Aslında biz havza açısından tabii düşünürsek son 2 yıldır, özellikle geçen yıl yani 2024 yılı yağış sezonuna baktığımızda, bu Nisan ve mayıs aylarının en yağışlı aylar olduğunu görüyoruz. Hatta mayıs ayı neredeyse son 45 yılın en yağışlı ayı olarak geçmişti” dedi.

Whatsapp Image 2025 04 26 At 16.14.50 (1)

VAN GÖLÜ'NDE VE DİĞER GÖLLERDE ÇOK CİDDİ BİR İYİLEŞMEYE YOL AÇAR MI?

Alaeddinoğlu, “2024 Mayıs’ta 137.2 mm hacminde bir yağış kaydedilmişti. Bu maksimum bir yağıştı. Biz daha çok yağışları Nisan aylarıyla, sonbaharda Kasım’da, o 45 yıllık periyotlarda ülkenin aslında o sonbahar yağışları büyük ölçüde azaldı. Hatta ortadan kalktı neredeyse. Ancak bu yıl şöyle bir ekstrem daha yaşandı: Ocak, Şubat, mart aylarında da yeterli yağış almadık. Hatta Şubat’ta neredeyse minimumlarda yağış aldık. Bu aslında Türkiye'nin tamamında da kendini gösterdi. Yani Ege'de de, İç Anadolu'da da, Akdeniz'de de, Marmara'da da, Güneydoğu’da, yani Türkiye'nin tamamında kış ayları yağışsız geçti. Nisan ayı ile birlikte yağışlarda hakikaten çok önemli bir değişim göze çarptı. Özellikle son birkaç haftadır, yani Nisan ayı ile birlikte yağışlarda ciddi bir artış söz konusu. Ve tabii havza açısından düşünürsek bu yağış çok değerli bir yağış. Çünkü kış ayları, sonbahar ve kış ayları yağış almayan ancak Nisan'la birlikte gerçekleşen bu yağışlar, aslında havza açısından çok değerli. Neden değerli? Çünkü vejetasyon başladı. Yani doğa canlanmaya, bitkilerin suya ihtiyacı olduğu tam o kritik dönemde bu yağışların gerçekleşmesi, özellikle tarımla uğraşan insanlar için başta olmak üzere havzanın içme ve kullanma suyu da karşılanmış olduğu için çok önemli. Ancak şunu söylemek çok zor: Yani havzaya düşen bu yağış, sulak alanlarda, Van Gölü'nde ve diğer göllerde çok ciddi bir iyileşmeye yol açar mı? Maalesef bunu söyleyemeyiz. Çünkü bu anlamda bir yağış gerçekleşmedi” diye konuştu.

Whatsapp Image 2025 04 26 At 16.14.50

“HAVZAYA DÜŞEN YAĞIŞ MAALESEF BU YIL HENÜZ YETERLİ DÜZEYE ULAŞMADI”

Havzaya düşen yağışların yetersiz olduğunu anımsatan Alaeddinoğlu, “Havzayı, yani başta Van Gölü olmak üzere gölleri besleyen yağışlar, aslında daha uzun periyotlu kış aylarında düşen o kar yağışlarıyla gerçekleşen yağışlar. Yani bizim havzanın toplam ortalaması 385 mm civarında bir yağıştan söz ediyoruz ki bunun önemli bir kısmı gölün doğusunda kalan alandan kaynaklı. Dolayısıyla havzaya düşen yağış maalesef bu yıl henüz yeterli düzeye ulaşmadı. Tabii önümüzde bir mayıs ayı var. Orada ne kaydederiz bilmiyorum. Ne kadar yağış gerçekleşir onu da bilmiyorum. Geçen yıl gibi ekstrem bir yağış kaydedilir mi onu da bilemiyoruz. Çünkü iklim değişikliğinin bizde yarattığı en önemli sorunlardan bir tanesi de öngörülemezlik. Yani geçmişte bizim karşılaştığımız, beklediğimiz, bu aylarda şu kadar yağışın düşeceği şeklinde ifade ettiğimiz cümleleri artık kuramıyoruz. Her an her şey olabilir. Yağışa ilişkin çok farklı senaryolar ortaya çıkabilir. Yani günlük hava tahmini içerisinde bile değişikliklerle karşılaştığımız bir süreç yaşıyoruz. Mesela havzada bir iyileşmeyi göreceğiz anlamında bir şey söyleyemeyiz. Şundan söyleyemeyiz: Çünkü biz düşen yağışın, yani şu an havzaya özellikle bu Nisan ayında düşen yağışın önemli bir kısmı şiddetli sağanaklar şeklinde gerçekleşti. O yağışlar büyük ölçüde akarsuları ve göle ulaştı” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 04 26 At 16.14.50 (3)

“KAR GERÇEKLEŞMEDİ TOPRAK BESLENMEDİ”

Bu yıl yeteri kar yağışının olmadığını belirten Alaeddinoğlu, “Yani gölde kaydettiği iyileşme zaten kendini göstermeye başlar eğer gerçekleştiyse. Ancak henüz gölde bir iyileşmenin olmadığını görüyoruz. Kar şeklinde de yağışlar gerçekleşmeyince toprak beslenmedi. Dolayısıyla yeraltı suyu bu süreçten beslenmedi. Yani gölü besleyen ya da göldeki o seviye farkını koruyan, onu destekleyen önemli parametremiz yeraltı sularıydı. Yaklaşık toplam havzaya düşen yağışın %30'u yeraltından gölü besliyor. Dolayısıyla bu yaz sıcaklıklardaki ekstrem artışlar devam edecek muhtemelen. Yani önümüzdeki periyotta sıcaklıkların azalacağına ilişkin herhangi bir bulgu yok. Artacağına ilişkin birçok bulgu var. Dolayısıyla her yıl neredeyse, işte dünyanın son 100 yılın en sıcak yılı, son 99 yılın, son 100 yılın en sıcak, en sıcak, en sıcak yılları şeklinde devam ediyoruz. Önümüzdeki yazda bunu göreceğiz. Bir de ekstrem hava sıcaklıklarıyla gerçekleşirse buharlaşmanın şiddeti artacak. Dolayısıyla göldeki seviye kayıpları kendini çok daha belirgin olarak gösterecek” ifadelerine yer verdi.

Whatsapp Image 2025 04 26 At 16.14.59

Feridun Irak: "Hazreti Ömer Camii’nin yeniden inşasında halkın onayı alınmalı" Feridun Irak: "Hazreti Ömer Camii’nin yeniden inşasında halkın onayı alınmalı"

“BU YIL EN ÖNEMLİ AYLARIN TAMAMI NEREDEYSE BOŞ GEÇTİ”

Yağışlı geçmesi gereken ayların tamamının boş geçtiğinin altını çizen Alaeddinoğlu, “Çünkü geçen yıl kısmen hem Kasım, Aralık, Ocak, Şubat’ta yine minimum yaşamıştık. Ama mart aylarında da yağış kaydetmiştik. Ama bu yıl o ayların tamamı neredeyse boş geçti. O yüzden havza şu an hala su açığı olan bir havza. Yani düşen yağış açısından o uzun yıllık ortalamanın bile altında bir yağış performansı göstermiş. Ancak tekrar ediyorum: Nisan ayının kalan günleri ve mayıs ayı ne getirir onu bilmiyorum. Yani ona ilişkin bir öngörümüz yok. Ama son yıllarda şunu çok net söyleyebiliyoruz: Yağışlar sonbahardan ilkbahara kalmış. Artık kış aylarında da kısmen azalmaya başladı. Yani bizim yağışlı sezonumuz artık havza için ilkbahar diyebiliriz. Bu belki vejetasyon, tarımla uğraşan o kuru tarımla uğraşan insanlar için pozitif anlamda bir gelişme. Ancak havzanın toplam su rezervi açısından, düşen yağıştaki miktar açısından bir eksiklik olarak görünebilir. Bu da havzanın aslında bir bütün olarak, sulak alanlar açısından çok zengin olan havzanın tabii geleceği açısından düşündürücü bir şey. Çünkü tekrar ediyorum: Kuvvetle muhtemel bu yıl eğer Mayıs’ta da o yağış kaydedilmezse, göldeki çekilmenin biraz daha belirgin, gözle görülebilir şekilde, önceki yıllara nazaran ortaya çıkacağını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

Muhabir: Yeşim Aşan