Van’da 2011 yılında meydana gelen depremlerin üzerinden 11 yıl geçti. 11 yıl geçmesine rağmen yıkılmayan hasarlı binalar risk teşkil etmeye devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından Türkiye deprem gerçeği ile yeniden yüzleşti. Van’da hasar tespiti yapılmış 12 bin hasarlı binanın bulunuyor. Yıllardır hasarlı ve yıkılmayan binalar tehlike arz etmesine rağmen bununla ilgili beklenen çalışmalar henüz başlatılmamıştı. Tüm Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş depreminden sonra, depreme hazırlık kapsamında eski, dayanıksız ve çürümüş binaların tespit edilip yıkılması konusunda çalışmalar yeniden hız kazandı. Yetkililer, deprem konusunun hayati önem arz ettiğini belirterek mercek altına alındığını belirtti. 81 ilde hasarlı binaların yıkımlarına başlandı. “RESMİ KURUMLARA DA AİT BİRÇOK HASARLI BİNA YER ALIYOR”Van’da 23 Ekim 2011 yılında merkez üssü Tabanlı olmak üzere meydana gelen 7,2 şiddetinde gerçekleşen ve 644 kişi hayatını kaybettiği binlerce kişinin ise yaralandığı depremle ilgili konuşan, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Van Şubesi’ne bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Durmaz’ın verdiği bilgilere göre, kentte yıkılması gereken orta ve ağır hasarlı 12 bin bina bulunuyor. Durmaz, “Van’daki tüm yapılar, iki büyük depremle sarsıldı. Haliyle etkilenmeyen yapı kalmadı. Bu yapıların içinde resmi kurumlara da ait birçok bina yer alıyor. Her anlamda olduğu gibi hasarlı binaların yıkımı konusunda da kentin yaraları sarılmış değil. Maalesef bu konuda bir ciddiyetsizlik var” diyerek yakınmıştı. Konuşmalardan günler sonra inşaat sezonunun başlamasıyla yıkımlara başlandı.“VATANDAŞLAR BİNALARI TERK ETMİYOR”Van merkezli Hacıbekir Mahallesi’nde bulunan ağır hasarlı iki binanın yıkım ve nakliye işini alan Baboş Baykara, başlanan yıkımların gecikmesinde en büyük sorunun vatandaşların binaları terk etmemesi olduğunu belirterek, “Bu binalar yıllardır yıkılması gereken binalardı. Yıllardır hasar tespitleri yapılmış olan bu binaların yıkımına bu kadar geç başlanmasının sebebi vatandaşın maddi yoksunluklardan dolayı binaları terk etmemekte ısrar etmeleriydi, tabi özellikle son yıllarda artan kiraların da çok etkisinin olduğunu belirtmekte fayda var. Onlarda haklı kira fiyatları almış başını gitmiş yani vatandaş öyle bir durumdaydı ki, binalar ağır hasarlı olmasına rağmen çaresizlikten dolayı oturmaya devam ediyordular. Bu şekilde sayısız örnek var ve bu konuda geriye kalan bütün binalarda yaşayan vatandaşların güvenceye alınması gerekiyor, insanlar mezarlarda yaşamasın.” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: Haber Merkezi