Van'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından organize edilen Nevruz kutlamaları, binlerce kişinin katılımıyla sabahın erken saatlerinde başladı. Van Milletvekili Pervin Buldan “Silahlar Sussun, Siyaset Konuşsun” dedi.
Gün boyu konserler eşliğinde süren etkinliklerde vatandaşlar, baharın gelişini coşkuyla kutladı. Nevruz ateşi yakılarak üzerinden atlanırken, halaylar çekildi ve renkli görüntüler oluştu. Kutlamalara katılanlar, geleneksel kıyafetleriyle etkinliğe renk kattı. Program boyunca yapılan konuşmalarda barış ve kardeşlik mesajları verildi.
Uzun yıllar sonra tekrar gündeme gelen barış süreci çalışmaları kapsamında ilk somut adımlar atıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkındaki açıklamalarının ardından başlayan barış kıvılcımına toplumun farklı kesimlerinden destek geldi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Van Nevruzunda yaptığı açıklamada CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan operasyonu kabul etmediklerini belirterek yeni süreçle ilgili de açıklamalarda bulundu.
“KÜRT HALKI İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN TÜM HALKLARI İÇİN YAPILAN BİR ÇAĞRIDIR”
Çağrının Türkiye’de her kesim hakları için yapılan bir çağrı olduğunu söyleyen Hatimoğulları, “İstanbul'da bugün Ekrem İmamoğlu’na yönelik gerçekleştirilen operasyonun anlamını hepimiz biliyoruz. Bu durum, tarihte defalarca farklı ülkelerde yaşanmış siyasi hamlelerin bir benzeridir. Bu nedenle buradan tüm Türkiye halklarına, özellikle de Van halkına sesleniyoruz: Devletin seçilmişleri böyle bir darbeyle gözaltına alarak, tutuklayarak saf dışı bırakma zihniyetini tanıyor muyuz? Uzun zamandır Türkiye’de barışı konuşuyoruz. Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısı bu süreçte önemli bir yer tutmaktadır. Bizler, DBP ve bileşenlerimiz olarak Türkiye’nin dört bir yanında toplantılar yapıyor, barışı anlatıyor ve Abdullah Öcalan’ın çağrısını duyuruyoruz. Bu çağrı, sadece Kürt halkı için değil, Türkiye’nin tüm halkları için yapılan bir çağrıdır” dedi.
“HALKLARIMIZ ÖZGÜRLÜK TALEBİNİ YÜKSELTMEK ZORUNDADIR”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon, adeta bir siyasi darbedir diyen Hatimoğulları, “Sevgili gençler, değerli halkımız, biz bu antidemokratik müdahaleleri kabul etmiyoruz. Sizlerden ricamız, bu durumu alkışlarınızla, zılgıtlarınızla tüm Türkiye’ye duyurmanızdır. Türkiye’nin her yerinde yaşayan halklarımız, kardeşlerimiz, demokrasi ve özgürlük talebini yükseltmek zorundadır. Çünkü bu operasyon sadece bir belediye başkanına değil, tüm halkın iradesine yönelik bir saldırıdır. Değerli Van halkı, geçtiğimiz seçimlerde Batı’daki belediyelerde halkın iradesiyle yönetime gelen bazı arkadaşlarımız hedef alındı. İlk operasyon Cem Tuzlaçısı’na yapıldı. Demokratik siyaseti hedef alan bu operasyonlar HDP ve bileşenlerine yönelik sistematik bir baskının parçasıdır. Bugün Ekrem İmamoğlu'na yapılan operasyon da aynı zihniyetin devamıdır” diye konuştu.
“ONLARIN MÜCADELESİ, BUGÜN BİZİM MÜCADELEMİZDİR”
Van halkına çağrıya destek çağrısında bulunan Hatimoğulları, “İstanbul’da, İzmir’de, Türkiye’nin her yerinde yaşayan Batmanlılar, Siirtliler, Bitlisliler, belediye yönetimlerinde yer alacaktır ve almaya devam edecektir. Bu hakkımızı kimse engelleyemez. Çünkü bu ülkede yaşayan herkes eşit yurttaştır ve seçme-seçilme hakkına sahiptir. 27 Şubat’ta İmralı’da Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmenin ardından kendisi tarihi bir çağrıda bulunmuş ve halklarımızı bu çağrıya sahip çıkmaya davet etmiştir. Van halkı olarak bu çağrıya sahip çıkıyor muyuz? Özgürlüğün, demokrasinin ve barışın sesini yükseltmeye hazır mıyız? Bizler, halkımızın iradesini gasp edenlere karşı demokratik duruşumuzu koruyacağız. Bu çağrı, özgürlük ve barış için yapılan bir çağrıdır. Mücadelemizde kaybettiklerimizi anıyor, onların mirasını yaşatıyoruz. Deniz Gezmişlere, Mahir Çayanlara, tüm mücadele insanlarına selam olsun. Onların mücadelesi, bugün bizim mücadelemizdir” ifadelerini kullandı.
“HALKIN İRADESİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Haksızlığa karşı her zaman dimdik duracaklarını kaydeden Hatimoğulları, “Bu çağrı, Türk halkının haklarını savunma çağrısıdır. Herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu bir Türkiye için mücadele ediyoruz. İşçilerin, emekçilerin, yoksul halkın, kadınların mücadelesinin büyütülmesi için buradayız. Bu mücadele, herkesin özgür ve adil bir yaşam sürdürebileceği bir Türkiye içindir. Kadınlar her gün erkek şiddetiyle katlediliyor. Bu çağrı, biz kadınların yaşam hakkını ve özgürlük mücadelesini büyütme çağrısıdır. Abdullah Öcalan bu çağrının özellikle kadınlar ve gençler tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Çünkü toplumun dönüşümünde en büyük rolü kadınlar ve gençler üstlenmektedir. Sevgili gençler, sizleri uyuşturucu çetelerinin eline düşüren, yoksulluk nedeniyle göç etmeye zorlayan anlayışa karşı duruyoruz. Demokratik toplum çağrısına sahip çıkıyor muyuz? Bizler, gençlerin özgür ve eşit bir gelecekte yaşamasını istiyoruz. Onları umutsuzluğa sürükleyen her türlü politikaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu çağrı, 85 milyon yurttaşımızın özgürlük çağrısıdır. İfade özgürlüğümüze, demokratik haklarımıza yönelik baskılara karşı bir itirazdır. Türkiye’nin dört bir yanında bu çağrıyı büyütmek hepimizin görevidir. Çünkü özgürlük sadece bir kesimin değil, tüm halkın hakkıdır. Van halkı, siz seçimlerde büyük bir başarı sağladınız. Ancak seçilmişlerimizin iradesi gasp edildi. Neslihan Başkan ve Abdullah Zeynam Başkan, Van halkının onurudur ve öyle olmaya devam edecektir. Halkımızın iradesi, bir kişinin kararıyla yok sayılamaz. Bu nedenle bizler, halkın iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“NE MUTLU BARIŞI TESİS ETMEK İSTEYENLERE”
Son olarak iktidarın da sürece destek vermesi ve süreci sahiplenmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, “Abdullah Öcalan, Türkiye’de sağlanacak bir barışın Ortadoğu için de büyük önem taşıdığını vurgulamıştır. Bugün Suriye’de Aleviler, Dürziler, Hristiyanlar katlediliyor. Rojava’da kazanılan demokratik özerklik modeli, Suriye’nin tek kurtuluş yoludur. Kürtler, Araplar, Türkmenler, Aleviler ve tüm halklar birlikte yaşamalıdır. Suriye’nin geleceğinde Kürtler, Araplar, Aleviler, Hristiyanlar, Türkmenler hep birlikte yer alacaktır. Bu yüzden buradan bir kez daha halkların kardeşliği şiarını büyütelim. İktidara ve devlete sesleniyoruz: Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısı, Türkiye’de ve dünyada geniş yankı bulmuştur. Devlet ve iktidar, demokratik adımları atmak zorundadır. Halkın talepleri göz ardı edilerek demokratikleşme sağlanamaz. Biz, silahsız ve kansız bir barış istiyoruz. Demokrasi ve özgürlük için mücadelemizi sürdüreceğiz. Halkımızın iradesine sahip çıkacağız. Ve sözlerimi Musa Anter’in dizeleriyle tamamlamak istiyorum: Tüm çabam budur, bir millet diğer milletin soluğudur. Kucak açtım her gelene. Ne mutlu insanım diyene. Ne mutlu barışı tesis etmek isteyenlere. Nevruz’unuz kutlu olsun” şeklinde konuştu.