Gündem

Türk vatandaşlarına, Svalbard adalarında mülk edinme ve oturma hakkı tanındı

Türkiye, Norveç egemenliğindeki Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen Anlaşması'na taraf olarak Arktik bölgesindeki varlığını güçlendirme yolunda önemli bir adım attı.

Abone Ol

Türkiye, Norveç egemenliğindeki Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen Anlaşması'na taraf olarak Arktik bölgesindeki varlığını güçlendirme yolunda önemli bir adım attı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe giren anlaşma, Türk vatandaşlarına ve şirketlerine bölgede yeni haklar ve fırsatlar sunuyor.

Türk Vatandaşlarına Yeni Haklar

1920'de imzalanan ve 1925'ten bu yana yürürlükte olan Spitsbergen Anlaşması'na taraf olmasıyla Türkiye, anlaşmaya taraf ülkelerle eşit haklara sahip olacak. Bu kapsamda Türk vatandaşları:
 * Svalbard'da mülk edinebilecek ve ikamet edebilecek.
 * Balıkçılık, madencilik ve denizcilik faaliyetlerinde bulunabilecek.
 * Bölgede bilimsel araştırmalar yürütebilecek ve eğitim olanaklarından faydalanabilecek.
 * Türk şirketleri bölgede ticari faaliyetlerde bulunabilecek.
 * Türk bilim insanları Türk Bilim İstasyonu'nda araştırma yapabilecek.
 * Türk öğrenciler Svalbard Üniversite Merkezi'nde eğitim alabilecek.

Türkiye'nin Arktik Bölgesindeki Hedefleri

Türkiye, bu anlaşma ile Arktik bölgesindeki bilimsel ve ekonomik çıkarlarını güçlendirmeyi hedefliyor. Aynı zamanda, Arktik Konseyi'ne gözlemci üye olma hedefi de devam ediyor.
Bu doğrultuda, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) tarafından yürütülen Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferleri (TASE) kapsamında bölgede araştırmalar gerçekleştiriliyor. 2024 yılında tamamlanan TASE-IV seferi, Svalbard Adaları ve Norveç'in münhasır ekonomik bölgesinde başarılı sonuçlar verdi.

Svalbard Adası Hakkında

Svalbard Adası, Kuzey Kutbu'nun yaklaşık 750 kilometre güneyinde, Norveç'e bağlı bir takımada olarak biliniyor. Soğuk iklimi ve eşsiz doğasıyla dikkat çeken bölge, bilim insanları ve turistler için cazip bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Konuyla ilgili görüş veren uzmanlar, Türkiye'nin bu adımının Arktik bölgesindeki stratejik konumunu güçlendireceğini ve bilimsel araştırmalar için önemli bir fırsat sunacağını belirtiyor. Ayrıca, Türk şirketlerinin bölgedeki ticari faaliyetlerinin de artması bekleniyor.