Van’da son yıllarda meydana gelen iklim değişikliği nedeniyle Van Gölü’nde sular gözle görülebilir düzeyde çekilirken kentin en önemli yapısı olan dünyanın en büyük ikinci tuzlu ve sodalı gölü aynı zamanda kirliliğe karşı da direniyor. Bir milyon 250 bin nüfusa sahip kentte atıkların tamamen akması nedeniyle bataklığa dönüşen Van Gölünde bir yılda 20 kişi boğularak can verdi.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansının düzenlediği çevrim içi fotoğraf yarışmasında, aldığı en fazla oy oranı ile birinci seçilen Van Gölü son yıllarda değişen iklim değişikliği ve gölü koruyan Bend-i Mahi çayı gibi akarsuların kurumasıyla tehlike çanları çalmaya başladı. Özellikle son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın talimatlarıyla başlatılan dip çamur temizliği nedeniyle kentte boğulma olaylarının arttığını söyleyen ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” projesinin kuraklıkla mücadele eden göle etkisinin olmadığını söyledi.
“BATAKLIK BAŞLADI 20 KİŞİ BOĞULDU”
Van Gölü’nün giderek yok olduğunu söyleyen Ali Kalçık,
“Van Gölü’ne bir milyon 200 bin insanın kanalizasyon emsal atıkları dökülüyor. Van Gölü çekildikten sonra çok ciddi bir kuraklık oluştu. Bu kuraklıktan kaynaklı ciddi çekilmeler söz konusu, 120 metreküp su çekildiği belirtiliyor, bu bağlamda Van’da sadece bu yıl içerisinde 20 kişiye yakın vatandaşımız Van Gölü’nde boğuldu. Bu boğulmaların önemli bir kısmı yüzme bilen ve iki metre derinliği olan alanlarda boğulmalar meydana geldi. Dip çamur temizleniyor adı altında yapılan çalışma nedeniyle su bulanıklaşarak her taraf dip çamur haline geldi ve Van Gölü sahilleri bataklığa dönüştü, bu çok ciddi bir sorundur. Bir kıyı koruma, 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” bu kıyıları kullanmakla ilgili değil benden izin al, bana rüşvet ver, ne istersen yap uygulamasıdır'" dedi.
“KURUMLAR SAHİL KIYILARINI İŞGAL EDİYOR”
Van’da bulunan resmi kurumların kanunları hiçe sayarak kıyıları işgal ettiğini ifade eden Kalçık,
“Bu anlamda Van Gölünde bir koruma yoktur, Biz ÇEVDER, Van Barosu Akademik odalar ile birlikte bu konuda dava açtık, bu uygulama Van Gölünü koruma uygulaması değil, Van Gölünü talan etme kararıdır. Bu anlamda Van’da ki hiçbir yetkili, hiçbir kurumun Van Gölünü koruma gibi bir derdi yok, Van Gölü kıyı kanunu olmasına rağmen en çok kanun koyucular, kamu kurumları bu alanları işgal etmiş durumda. Van gölü sahilleri işgal altında, kanunda taş duvar, tel örgü çekilemez deniliyor ama kurum ve kuruluşlar tarafından bu kanun göz ardı edilerek işgal edilmiş durumda, geri kalan kısımlar ise bataklığa dönüşmüş her yıl insanlarımız bir metre, iki metre gibi az bir yükseklik olmasına rağmen boğularak hayatlarından oluyorlar” şeklinde konuştu.
Van haber