Van'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından organize edilen Nevruz kutlamaları, binlerce kişinin katılımıyla sabahın erken saatlerinde başladı. Van Milletvekili Pervin Buldan “Silahlar Sussun, Siyaset Konuşsun” dedi.
Gün boyu konserler eşliğinde süren etkinliklerde vatandaşlar, baharın gelişini coşkuyla kutladı. Nevruz ateşi yakılarak üzerinden atlanırken, halaylar çekildi ve renkli görüntüler oluştu. Kutlamalara katılanlar, geleneksel kıyafetleriyle etkinliğe renk kattı. Program boyunca yapılan konuşmalarda barış ve kardeşlik mesajları verildi.
Uzun yıllar sonra tekrar gündeme gelen barış süreci çalışmaları kapsamında ilk somut adımlar atıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkındaki açıklamalarının ardından başlayan barış kıvılcımına toplumun farklı kesimlerinden destek geldi.
“BU SÜREÇ, BARIŞ SÜRECİNE EVRİLENE KADAR ÖCALAN’IN YANINDA OLACAĞIZ”
Barış süreci tamamlana kadar Abdullah Öcalan’ın yanında olacak ve çağrıya destek vereceklerini söyleyen DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, “Sevgili gençler, bu meydanda bir kez daha Nevruz'u kutluyoruz. Nevruz, Kürtler için bir direniştir. Nevruz, Kürt halkı için bir özgürlük mücadelesidir. Nevruz'un anlamı büyüktür; birliktir, beraberliktir, kardeşliktir, barıştır. Bu yıl Nevruz'u barış havasında kutluyoruz, bir müjdeyle kutluyoruz. Sizlere o müjdeyi İmralı'dan getirdik. Tüm Ortadoğu bir savaş alanına çevrilmişken Öcalan, İmralı'dan yeni bir yol, yeni bir kapı açtı. Barış ve demokratik toplum çağrısıyla bugün Bandırma'dan, Hakkari'den, Öcalan'ın başlattığı bu süreci herkes benimsedi, herkes sahip çıktı ve herkes bu sürece sımsıkı sarıldı. Van halkı da bu süreci sahiplendi, biliyoruz. Ve biz inanıyoruz ki bu süreç, barış sürecine evrilene kadar Öcalan’ın yanında olacağız, sürecin yanında olacağız ve bu süreç mutlaka ama mutlaka barış sürecine evrilecek. O yüzden bir kez daha diyoruz ki: Öcalan'a binlerce kez selam olsun. Selam olsun cezaevlerindeki yoldaşlarımıza, arkadaşlarımıza. Selam olsun Selahattin Demirtaş’lara, Figen Yüksekdağ’lara. Selam olsun Bekir Kaya’lara. Selam olsun sürgündeki arkadaşlarımıza. Mücadelede öncülük eden ama şu an aramızda olmayan tüm yoldaşlarımıza buradan selamlarımızı gönderiyoruz” dedi.
"HAK" DİYORUZ, "ADALET" DİYORUZ, "HUKUK" DİYORUZ…
Süreci sabote etmek isteyenlere karşı prim verilememesi gerektiğini ifade eden Buldan, “Sevgili halkımız, değerli arkadaşlarım, Demokratik Toplum Çağrısı bu ülkede birçok şeyi değiştirecek. Öcalan, bunun ilk defa olmadığını, 30 yıldır bu süreci ilmek ilmek ördüğünü ifade ediyor. Barış kararını İmralı Cezaevi'nde, 30 yıldır muhataplarla görüştüğünü söylüyor. Şimdi bir fırsat var, şimdi bir şans var. Bu fırsatı, bu şansı asla heba etmeyecek, asla sekteye uğratmayacak adımlara ihtiyaç var. Her yerde söyledik, şimdi bir kez daha söylüyoruz: "Hak" diyoruz, "Adalet" diyoruz, "Hukuk" diyoruz. Kürt halkının kimliği diyoruz, Kürt halkının dili diyoruz, Kürt halkının mücadelesi diyoruz. İşte bütün bunları sabote etmeye çalışanlara asla prim vermemek lazım” diye konuştu.
“KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIMIZ BİR COĞRAFYA OLACAK”
Bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum diyerek konuşmasını sürdüren Buldan, “Bu şansı, bu fırsatı asla kaçırmayalım. Hep birlikte hakkı da hukuku da adaleti de barışı da bu ülkeye getirelim. Biliyoruz ki bu süreci bozmak isteyenler var, sabote etmek isteyenler var. Yapılan operasyonlar, yapılan tutuklamalar, işte bütün bunlar birer sabotaj, birer provokasyon. Asla bu oyunlara gelmeyelim, asla birbirimizi incitmeyelim. Birbirimizin hassasiyetlerini göz önünde bulunduralım. Çünkü bu bahar başka bir bahar, bu yaz başka bir yaz olacak diyoruz. Bu ülkeye barış gelecek. Bu ülkeye özgürlükler gelecek ve bu ülke, Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Ermenisiyle, Süryanisiyle bir arada kardeşçe yaşayacağımız bir coğrafya olacak” ifadelerini kullandı.
“BİRBİRİMİZİN HASSASİYETİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURALIM”
Sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından her iki tarafından da hassasiyetleri göz önünde bulundurması gerektiğini söyleyen Buldan, “Ne diyorduk? "Silahlar sussun, siyaset konuşsun" diyorduk. Bu ülkede ne Kürt'ün ne de Türk'ün evlatları toprağın altına girmesin diyorduk. Ne Kürt annesi ne de Türk annesi ağlamasın diyorduk. Babaların yüreği yanmasın diyorduk. Evlatlarımızın yerine toprağın altına silahlar girsin diyorduk. Şimdi işte bu noktadayız. Evet, bir çağrı yapıldı, bir karar alındı. Ama bunun gerekleri mutlaka yerine getirilmelidir. Her iki taraf açısından da söylüyorum: Birbirimizin hassasiyetini göz önünde bulunduralım. Asla birbirimizi incitmeyelim, kırmayalım. Çünkü bu süreç, evlatlarımızın geleceği içindir. Bu süreç, çocuklarımızın geleceği içindir. Bu süreç, annelerimizin gözyaşı dökmeyeceği, babalarımızın yüreğinin yanmayacağı bir süreç içindir. Bu yıl Nevruz, Türkiye'nin her yerinde, Kürdistan'da, her coğrafyada milyonların katılımıyla kutlanıyor. Çünkü insanlar biliyor ki bu Nevruz, barışa vesile olacaktır. Ben, bir kez daha Van’daki Nevruz'un barışa vesile olmasını yürekten temenni ediyorum. Hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.