İstihdam alanlarının eksikliği ve işsizliğin her geçen yıl arttığı Van’da artan maliyetler, kişi başına düşen gelir ile aileler geçinemezken gençlerin de yüzde 70’i evlenmek yerine aile geçindirmek için göç etmek zorunda kalıyor. İnşaatlarda çalışarak birikim yapmak ve aile geçindirmek isteyen yüzlerce genç neredeyse her yıl iş kazası geçirerek bu göç yolculuğunda hayatını kaybediyor. Büyük umutlarla yola düşen Vanlılar büyük acılarla cansız bir bedenle ailelerine geri dönüyor.
Van’da son yıllarda artan maliyetler, Kira, Ev fiyatları, akaryakıt, araç, ÖTV, gıda, giyim, kırtasiye, et, süt ve süt ürünlerine ve buna benzer birçok kalemde uygulanan zamlar vatandaşın belini büktü. Evli ve çocuklu olanlar aile geçindiremez, evlilik çağına gelmiş gençler ise gelecek kaygısı ile evlenmekten kaçınır duruma geldi. Bir taraftan asgari ücret artışının yetersizliği kirada kalan vatandaşları kara kara düşündürürken diğer taraftan bu asgari ücreti bile vermeden personel çalıştırmak isteyen iş yerlerinin getirdiği olumsuzluklar nedeniyle en fazla genç nüfusa sahip Van’da yüzlerce genç batıya göç ederek inşaatlarda çalışmak zorunda kalıyor. Çoğu ev geçindirmek, çoğu ise birikim yaparak evlenmek veya kendi iş yerini açmak gibi hayallilerle çıkılan bu göç yolcuğunda sevenler sevdiklerinin kefenle dönüş haberini almak zorunda kalıyor.
“TÜRKİYE FAKİRİYİZ”
TÜİK gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre Van, 108 bin 21 TL ile 81 il arasında son sırada yer alarak Türkiye'nin en fakir ili olmaya devam ediyor. bu verilerle birlikte Gelir Dağılımı İstatistikleri’nde de , TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesi, yıllık ortalama gelir sıralamasında en düşük seviyede yer aldı. Doğu Anadolu Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden biri olarak kabul edilen ve 1 milyon 200 binin üzerinde nüfusa sahip olan Van, ekonomik anlamda beklenen gelişmeyi bir türlü kaydedemedi. Türkiye'nin 30 büyükşehirinden biri olmasına rağmen, nüfus bakımından kendisinden küçük olan illerin gerisinde kalıyor.
“VAN’DA TEK İŞ OLANAĞI BELEDİYELER”
Son yıllarda Van’ı can damarından vuran ekonomik sorunlar artmaya devam ediyor. Kentte zenginler tam zengin, maddi durumu el vermeyen vatandaşlar yani fakirler ise tam fakir oldu. İstihdam alanlarının bir türlü açılmadığı Van’da işsiz kalan yüzlerce genç bankalardan kredi çekerek borçlanırken, aile geçindiren vatandaşlarda kira ve gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmek için banka yolunu tutuyor. Bankalara borcu artan vatandaşlar işsizlik nedeniyle hem borcunu ödemek hem de aile geçindirebilmek için batıya göç etmek zorunda kalıyor. Ailelerini artlarında bırakarak büyük umutlarla çıkılan bu göç yolculuğundan cansız bedenleriyle dönüyor. Yıllardır müjdeli haberlerin eksik olmadığı Van’da gözle görülür hiçbir çalışma yapılmadı. İştiham müjdeleri, işsizliği düşürmek gibi verilen birçok müjde, yapılan açıklamalar sonrası rafa kaldırılıyor. Belediyeler dışında açılmayan istihdam kapıları gençleri göçe zorluyor. Belediyelerde ki istihdam ise, seçilmişlere ve atanan kayyumlara takılıyor. Her seçimde seçilmiş belediyeler kayyum döneminde alınan işçileri çıkarıyor, atanan kayyum sonrası ise ilk icraat yine seçilmiş belediye tarafından alınan işçileri çıkarmak oluyor. hizmet değil iş hanına dönüştürülen Belediyeler, iştiham alanları oluşturmak yerine partilerine yakın isimleri istihdam etme eğiliminde.
“VAN’IN GEÇMİŞİNE DE, GECELEĞİNE DE ZARAR”
Van’da 23 yıldır değişmeyen siyasi döngü devam ediyor, siyah ve beyaz siyasi renkler arasına sıkışıp kalan Van yıllardır hizmete, istihdama, gelişmeye, gelire hasret bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Her seçimde AK Parti ve DEM Parti arasında sıkışan Van 8 milletvekili olmasına rağmen iğne ucu kadar ilerleyemezken daha fazla geriye doğru gitmeye, ekonomide, istihdamda, işsizlikte, eğitimde, kişi başına düşen gelir payında ve buna benzer önemli etkenlerde gerisin geriye sürüklenmeye devam ediyor. Yıllardır istihdam alanları oluşturmak, işsizliği düşürmek, gençlerin göç yolculuğunda inşaatlardan düşerek veya benzeri olaylarla hayatını kaybetmenin önüne geçecek adımlar atılması yerine Belediyeleri iş hanına çeviren, sürekli bir kısır döngü içinde her iki partinin işçi çıkarıp işçi alması artık katlanılamaz bir durum haline geldi. 15 yıldır tamamlanamayan çevre yolu sorunu, kent merkezinde yaşanan ve her ay artan trafiğe kayıtlı araç sayısına rağmen çözülemeyen park ve trafik sorunu çözüme kavuşturulmazken siyasi çatışmalar Van’ın geleceğine zarar vermeye devam ediyor. konuyla ilgili Yeni Doğu Gazetesine Konuşan vatandaşlar istihdam alanlarının açılması gerektiğini söyledi.
“VAN’A YATIRIM YAPILMALI”
Ferhat Kandaşoğlu, geçen seneden bu yana yaklaşık 20-30 kişinin vefat ettiğini, bunun temel nedenini ise aile büyüklerine ve aşiret liderlerine bağlıyor. Herkesin bir soyadı, bir itibarı var. Düğünlerde, futbol kulüplerinde para harcamayı biliyorlar ama iş ve istihdam sağlamayı batıya bırakıyorlar. Bu nedenle kendi memleketlerinde yatırım yapamıyor, iş olanakları oluşturamıyorlar. Gençlerin işsizlik nedeniyle aç kaldığını, inşaat gibi en tehlikeli sektörlerde çalışmaya zorlandığını söyleyen Kandaşoğlu, şöyle devam etti: "Asgari ücretle geçinmek imkânsız. Herkes bunu biliyor. Gençler, ailelerine özlem duyarken bir yandan da para ve iş korkusuyla yaşıyor. Bu düşüncelerle sağlıklı çalışmaları mümkün değil. Ne kadar iş sağlığı önlemleri alınırsa alınsın, bu sorunun önüne geçilemez. Bunun tek çözümü aile büyüklerinin yatırımları memlekete çekmesidir. Gençler burada değerlendirilmeli."
“VAN’DA RESTORAN VE KAFE SEKTÖRÜNDEN BAŞKA İŞ ALANI BULAMIYORUZ”
Kandaşoğlu, Van’da inşaatta çalışanların çoğunun yetenekli ve eğitimli olduğuna dikkat çekerek, "İki üniversite bitirmiş bir kişi yağmurda, çamurda inşaatta çalışıyor. Üniversite mezunlarının sonu böyle mi olmalı? Van’da restoran ve kafe sektöründen başka iş alanı bulamıyoruz. Gıda sektöründe de asgari ücretin üçte biri gibi düşük muameleler yapılıyor. Gerekli düzenlemeler yapılırsa gençler kendi memleketlerinde, ailelerinin yanında çalışabilir. Ama ne yazık ki milyonlar düğün salonlarına ve futbol kulüplerine harcanıyor, iş olanakları yaratılmıyor," ifadelerini kullandı. Kandaşoğlu, yılın 12 ayında en az 8-9 ayını dışarıda geçirmek zorunda olduklarını belirterek, iş imkanlarının artması için yerel liderlere çağrıda bulundu.
“VAN ESNAFI ASGARİ VERMİYOR”
Van’da esnafın asgari ücret vermediğini ve buna ek personeli iş yükünden daha fazla çalıştırdıklarını kaydeden Gökhan Aktaş, “Van’da iş sıkıntısı olduğu için insanlar gurbete çıkıyor. İnşaatın parası bol olduğu için geçimini sağlamak amacıyla şehir dışına çıkıyorlar. Bu durumda iş kazalarına neden oluyor. Önlem alınmadığı için işsizlik almış başını gidiyor. İnsanların da inşaattan başka bir yolu kalmıyor. Herkes inşaata gidiyor. Van’da işsizlik var, gençler başta olmak üzere insanlara diyorsunuz ki, "Gel 20 bin liraya çalış." Diyor, "Bu fiyata çalışamam." Çalışmadığında işveren elemansız kalıyor. Otomatik olarak o da işsiz kalınca inşaata gidiyor” dedi.
“VAN’DA İŞ SORUNU VAR”
Van’da büyük bir işsizliğin olduğunu söyleyen Enver Kartlal, “Fakirlik bizim suçumuz değil; işverenlerin iş olanağı sağlamamasının suçu. Bizi böyle işsiz, aşsız bıraktılar. Fabrika sektörü vs. yok. Bu yüzden özellikle gençlerimiz ne yapıyor? Evlenme derdi, geçinme derdi derken bir umutla batıya gidip inşaatlarda çalışıyorlar. Burada kazandıkları herhangi bir meslek yok. Okuyanların da kazandıkları bir iş yok. Benim iki çocuğum üniversite bitirdi. Kızım hâlâ ücretli öğretmenlik yapıyor. Van’da iş sorunu var. Sadece yüzde beşi, onu zengin; diğerleri ise fakir. İnşaata gidenlere acıyorum. Keşke memleketlerinde kalsalar, buraya faydaları olsa. Burada para kazanıp harcasalar ama mecbur kalıp il dışına gidiyorlar. Sonra bir gün bakıyorsun, inşaatta düşüp ölüyorlar. Önlem alınmıyor” diye konuştu.
“VAN’DA İŞ VEREN HAK YİYOR”
Van’da iş verenlerin işçilerin haklarına gasp ettiğini söyleyen Mehmet Çiçek, “İşverenlerin çoğu çalışanın işçin hakkını yiyor. Artık işi olmayan zor işlere koşuyor, bu da iş kazalarına sebep oluyor ve ölen sayısız kişi oluyor. Bakıyorsun, ailesi de haklardan mahrum kalıyor, dolayısıyla ailesi de perişan oluyor. Bunların da düzeltilmesi lazım. Bu iş kazalarına dur denmesi lazım. Patronlara çok müsamaha tanınıyor bu ülkede. Dolayısıyla da hükümetin el atması lazım. Ben de bir emekçiyim, görüyoruz etrafımızda olanları. Bir arkadaşımız düştü, kaburgaları kırıldı, iş yerinde üç ay komada kaldı. Hak talep edemedi. İnşallah bu iş kazaları bir an önce biter” şeklinde konuştu.