Yeni eğitim-öğretim yılı başladı. 20 milyondan fazla öğrenci ilk ders zilinin çalmasıyla yeniden ders başı yaparken Van'da da 295 bin öğrenci ders başı yaptı. Van ve ilçelerinde sürekli eğitime yönelik yatırımlar sürerken yaşanan öğretmen açığı ise son 10 yılın zirvesini gördü. Ücretli öğretmenler ile kapatılmak istenen eğitim açığı nedeniyle öğrenciler verimli bir eğitim alamaz duruma geldi

Van’da Urartu dönemine ait eserleri barındıran Ayanis Kazı Evi Tamamlandı Van’da Urartu dönemine ait eserleri barındıran Ayanis Kazı Evi Tamamlandı

Van Valiliği koordinesinde eğitime sürekli yeni yatırımlar yapılırken Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan atama kararı yapılan yatırımları da sekteye uğratıyor, sürekli kitap, okul, kütüphane gibi yatırımların konuşulduğu Van’da öğretmen açığı son 10 yılın zirvesini gördü.

Van’a atandığı günden bu yana eğitime büyük ölçüde önem veren Van Valisi Ozan Balcı koordinesinde kaynak kitaplardan, eğitici romanlara kadar birçok anlamda ücretsiz kitap dağıtımı gerçekleştiriliyor. Lise, ortaokul ve ana okul projeleriyle eğitim alanlarının arttığı Van’da yılda 4 bin öğretmen ayrılırken yerine minimum bin 500 öğretmen ataması yapılıyor. Eğitime yapılan yatırımlar taktir toplarken, eksik atamaların yapıldığı Van’da eğitim camiası durumun düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Konuyla ilgili Yeni Doğu Gazetesine konuşan Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Van İl Başkanı Mehmet Ali Uca, Van’da ciddi anlamda öğretmen açığının yaşandığını belirterek son 10 yılın öğretmensizlik rekorunun kırıldığını söyledi.

“ÖĞRENCİLERİN UYUM SÜRECİNE İHİTYACI VAR”

Başlayan eğitim-Öğretim yılıla birlikte öğrencilere 3 haftalık bir uyum süresi verilmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Ali Uca, “Şimdi 3 ay gibi uzun bir süre öğrencilerimiz tatil yaptılar. Kimisi bu tatilini daha çok kendine zaman ayırarak, oynayarak, eğlenerek, tatil yaparak geçirdi. Kimisi yarı yarıya, kısmen tatil yaptı, kısmen ders çalıştı, kitap okudu. Bir kısmı da tamamen yine derse yoğunlaşmış oldu. Sınava hazırlanan çocuklar özellikle, LGS'ye ve YKS'ye hazırlanan çocuklar açısından. Böyle bir 3 aylık bir süreç geçti. Tabii doğal olarak bu süreç biraz öğrencilerde bir hantallığa neden oldu. Öğrencilerin geneli için söylüyorum. Bu hantallığı çocukların atlatması biraz zaman alacak. Eylül ayının sonuna kadar, 3 haftalık bir süreye ihtiyaç var. Hem çocukların okullara adaptasyonu, hem yeni öğretmenlerine uyumu, yeni okullara uyum ve motivasyon kısmını biraz zaman alacak, 3 haftalık gibi bir süreyi olarak değerlendiriyoruz biz. Dolayısıyla öncelikle öğrencilerimizden istediğimiz şey şu, tatil modunu artık yavaş yavaş geride bırakıp, kendilerine her gün ayırabilecekleri bir ders çalışma süresi belirlemelerini istiyoruz” dedi.

“KÜTÜPHANE, OKUL, KİTAP TAMAM ŞİMDİ SIRA ÖĞRETMEN EKSİĞİNDE”

Van Valisi Ozan Balcı himayelerinde il ve ilçelerde bulunan okullarda kitap ve kütüphane eksikliklerin giderildiğini ifade eden Uca, “Bu sürenin tamamını ders çalışma olarak değerlendirmesinler. Çünkü öğrencilerimiz sonuçta yaş grubu olarak baktığımızda 7 yaş grubundan tutun, ta 18 yaş grubuna kadar olan öğrenciler olduğu için bu yaş grubunun mutlaka oyuna, oyun oynamaya, enerjilerini tüketmeye ihtiyaçları var. Zaman zaman da belki televizyon ya da tablet ya da cep telefonu gibi çok kısıtlı zamanlar diliminde olsa da bir yarım saatlik bir zaman olarak oyun ve bu az önce saydığım teknolojik ürünleri kullanabilirler ama tabii ki oyuna daha çok zaman ayırmalarını öneriyoruz. Tablet ve bilgisayar kısmı televizyon kısmı çok fazla uzun olmamalı. Yarım saat Telefon tablet varsa yarım saat Sınırlandırmaları gerekiyor televizyonda varsa televizyonda bir saatle Sınırlandırmalarında fayda var. Geriye kalan kısmında ders çalışmayla ödevlerini yapmayla kitap okumayla geçirmelerini Öneriyoruz. Şu çok önemli, kitap okuma alışkanlığını kazanmaları sonraki yıllarda girecekleri sınavlar açısından çok büyük kolaylık sağlamaktadır. Özellikle çocuklarımızın kitap okuduğunuz zaman siz bir kere önünüzdeki bütün engellerin yarısını geçmiş oluyorsunuz. Bu çok önemli. Bu konuda da zamanlarda valla güzel çalışmalar yapılıyor. Özellikle yeni kütüphanelerin açılması. Evet. Sayın Valimizin önceliğinde 3 milyona yakın kitap dağıtımı oldu. Okullarımızın tamamı kütüphanelerle donatıldı. Kütüphanelerimiz kitaplarla dolduruldu. Ve gerçekten güzel çalışmalar yapıldı. Öğrencilerimizin evlerine kadar kitaplar gönderildi. Talebe'den öğrencilerimizin hepsine, evlerine kitaplar gönderildi. Dolayısıyla altyapı olarak bir sıkıntı yok. Yeter ki çocuklarımız ellerine o kitapları alıp zaman içerisinde bunları okumaları tek sıkıntı olan taraf bu. Dolayısıyla bu çok önemli. Yani bizim eğitim öğretim sürecinde en çok önemsediğimiz konu bu” diye konuştu.

“VELİLERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR”

Velilerin okul sonrası öğrenciler ile bire bir aktivite yapması gerektiğinin altını çizen Uca, “Bir diğer önemli konu da çocuklarımızın ders sırasında mutlaka öğretmenlerimizi Pür dikkat dinlemelerini istiyoruz. Çünkü özellikle öğrencilerin derslere olan motivasyonları ve dersleri sonradan hatırlama durumları tamamen o ders sırasında yapmış oldukları etkileşim sayesindedir. Dolayısıyla o etkileşimi kaçırmamalarını öneriyoruz. Öğrenci ve öğretmen etkileşimini mutlaka sağlasınlar. Bu sonraki süreçte pekiştirme noktasında da çok onlara çok ciddi fayda sağlıyor. Velilere de gelecek olursak velilerimiz de çocukları yaz tatilinde ya bir yıl boyunca çok çalıştılar. Bunları yaz tatilinde çok fazla sıkmayalım modundan çıksınlar istiyoruz. Yani veliler de artık yavaş yavaş, ciddi anlamda çocukların eğitim-öğretim sürecini, motivasyonu noktasında çocuklarına destek vermelerini bekliyoruz. Bu destek, desteğin en önemli kısmı da çocuklar eve geldiklerinde çocukların mutlaka eğitim-öğretim faaliyetlerine destekleyici bir katkıda bulunmalarını istiyoruz. O da nedir? Yani veli eve geldiğinde ya da anne evdeyken öğrencisini karşıladığında tamamen çocukların zararına olabilecek şeyleri kendilerinden de kaçırmalarını istiyoruz. Örnek veriyorum, cep telefonu kullanımını çok ciddi anlamda azaltmalarını bekliyoruz. Televizyon izleme sürelerini minimize etmelerini bekliyoruz. Bilgisayar ve tablet kullanımını artık çocuklarda olduğu gibi o süreyi biraz daha dikkatli kullanmalarını istiyoruz. Çünkü siz telefona bakarken, televizyon izlerken teknolojik araçlar kullanırken öğrencilerinize gidin ders çalışın diyemezsiniz. Dediğinizde de bu çok bir anlamı ifade etmiyor. Çocukların gözünde anne baba rol model olduğu için onların yaptıklarını taklit etmek isterler. Onlar kitap okurlarsa çocuklar da kitap okurlar” ifadelerini kullandı.

“TELEFONLARI BIRAKMA DÖNEMİ”

Velilerin evde telefonla daha az zaman geçirmesi ve zamanlarının çoğunu çocuklarıyla geçirmelerini gerektiğini söyleyen Uca, “Onlar zamanlarını telefonla geçirirlerse çocuklar da telefonla geçirmek isterler. Dolayısıyla çocukların motivasyonunu ve derse olan ilgilerini arttırmak için onlarla birlikte hareket etmek lazım. Bir diğer önemli nokta da, belki birçoğumuz yapmıyoruz ama akşam eve gittiğimizde çocuklarla mutlaka bir araya gelmek gerekiyor. Yani bütün çocukların anne ve babanın bir arada olduğu, artı bu akşam sofrası yemek sofrası mı olur, çay muhabbeti mi olur, sohbet kısmı mı olur, kitap okuma süreci mi olur? ve bir ya da bir saate kadarlık bir sürenin ailece herkesin bir arada olacağı bir noktayla tamamlanmasını istiyoruz. Bu da çok çok önemli. Hem aile arasındaki bağı kuvvetlendiriyor hem öğrenci de motivasyonu arttırıyor ve hem de ertesi güne, bir sonraki güne öğrencilerin daha mutlu bir şekilde okula gitmelerine sebep olacak. Bu da velilerden beklediğimiz nokta” ifadelerine yer verdi.

“ÖĞRETMEN AÇIĞI SON 10 YILIN ZİRVESİNDE”

Öğretmen açığının son 10 yılın zirvesinde olduğunu söyleyen Uca, “Öğretmen bulamıyoruz biz o uzak yerlere. Şimdi lise mezunu bir öğretmenin ya da iki yıllık mezun olan bir öğretmenin, daha doğrusu mezuniyeti öğretmenlik olmayan bir öğretmenin diyelim, mezuniyeti öğretmenlik olmayan bir öğretmenin buralarda öğrencilerimize faydalı olmasını çok bekleyemeyiz. Ayrıca ücretli öğretmelere ödenen ücretle evet her ne kadar geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın bunların ücretlerine yaklaşık olarak yüzde elli bir zam yapılmış olsa da bu yaraya merhem olmadı. Dolayısıyla ücretler noktasında da arkadaşlarımız bu işi yapan arkadaşlarımız çok ciddi anlamda sıkıntı yaşamaktadırlar. Ama mecburen başka yapacakları işle olmadığı için mecburen bu görevi de kabul ediyorlar. Bizim bu arkadaşlarımızı mecburiyete değil, bu arkadaşlarımız için bir yol haritası, bir politika geliştirmemiz gerekiyor. Ücreti öğretmenlik uygulaması zaten çok uygun gördüğümüz bir uygulama değil. Tek tip öğretmenlik uygulamasının mutlaka süratle uygulama konulması gerekiyor. Kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan öğretmenlere teşvik verilmesi gerekiyor ki buralarda öğretmen tutabilelim. Burada öğretmen tutmanın yolu sözleşmeli öğretmenlik değil. Yani 3 yıl siz evet tutarsınız burada öğretmeni bir şekilde ama 3 yıl sonra tutamıyorsunuz ve bugün çünkü tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. 3.500-4.000 öğretmen açığı az bir açık değil. Yani öğretmen mevcudunun yüzde yirmi beşi demek bu. Bandaki öğretmen mevcudunun yüzde yirmi beşi şu an yok. Bu çok büyük bir açık bence. Dolayısıyla yani bu bölgelerde çalışan mahrumiyet bölgesinde çalışan arkadaşlarımıza daha fazla bir ücret sistemi getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Muhabir: Halit Aydın