Van Semaver Kavşağı'nda bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nin ek binası hizmete tamamen kapatıldı. Bina mülk sahibinin uyguladığı yüksek kira fiyatı nedeniyle kapatılmak zorunda bırakılan bina için yeni arayışlar sürerken hastalar şehir merkezinden 14 kilometre uzaklıkta bulunan hastaneye gitmek zorunda kalıyor. Kentte bulunan iki hastanenin kilometrelerce uzakta bulunması şahsi aracı bulunmayan hastalar için mağduriyetlerin yaşanmasına neden olurken aynı zamanda trafik yoğunluğu nedeniyle ambulans araçların zamanında hastaneye ulaşmamasına da neden oluyor. Trafik ve park sorunu nedeniyle Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binasının yetersiz olması nedeniyle Yüzüncü Yıl Üniversitesi ek binasını tercih eden hastalar bu defa 14 kilometre yol kat ederek hastaneye ulaşmak zorunda kalıyor. Günde yaklaşık 600 ila 800 hastaya şifa veren ek bina fahiş kira zamları nedeniyle bulunduğu noktadan ayrılıyor. Konuyla ilgili Yeni Doğu Gazetesine Konuşan Sağlık-Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin şehir merkezine yakın hastane ve ek binaların yapılması gerektiğini söyledi.
“VAN'IN EN BÜYÜK SORUNU, SADECE İKİ HASTANESİNİN OLMASI”
Van’ın en büyük sağlık sorununun sadece iki hastane bulunması ve her iki hastanenin şehrin iki ayrı ucunda olduğunu söyleyen Bilgin, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitene bağlı ek bina mutlaka kalmalı, önce mutlaka kalması gerekiyor. Onun dışında da yine ek bir poliklinik gerekiyor mu? Tek bir hastane yeterli diyebilmek için Van emsali illere bakmak lazım. Erzurum'a bakmak lazım, Diyarbakır'a bakmak lazım örnek verirsek. Yani bu illerin her birinde mutlaka bir devlet hastanesi veyahut da başka bir hastane mevcut. Ancak Türkiye'de Van'ın en büyük sorunu, sadece iki hastanesinin olması. İkisi de şehrin uç taraflarında yer alıyor. Gidiş geliş noktalarında, özellikle de son dönemlerde Van trafiğinin yüksek olması ile birlikte, gidiş geliş durumlarını göz önünde bulundurmak lazım” dedi.
“ÜÇ MERKEZ İLÇEYE ÜÇ HASTANE YAPILMALI”
Üç merkez ilçeye hastane ve ek sağlık binalarının yapılması gerektiğini kaydeden Bilgin, “Bu çerçeveden baktığımızda, öncelikle ek poliklinik ihtiyacı zorunluluk arz ediyor. Mutlaka olması lazım. Bunun yanında, 3 tane ilçemizde üç tane devlet hastanesinin bulunması da zorunluluk arz ediyor. İpekyolu Devlet Hastanesi, Tuşba Devlet Hastanesi ve Edremit Devlet Hastanesi gibi. Bu hastaneler şehrin farklı bölgelerine yayıldığında hem trafiğin rahatlamasına hem de Van'daki ticaret döngüsünün farklı bir boyut kazanmasına katkı sağlar. Ayrıca, vatandaşın kendi mahallesinden çıkıp rahatça tedavi olabileceği, evine kolayca dönebileceği bir sistemle, daha konforlu bir sağlık hizmeti sunulmuş olur” diye konuştu.
“EK BİNALARIN KAPANMASI MAĞDURİYETE YOL AÇIYOR”
Ek binaların kapanmasıyla birlikte hastalıların büyük ölçüde mağdur olduğunu belirten Bilgin, “Fizik tedavi ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Merkezi'nin ek polikliniğine geldiğimizde, bu da zorunluluk arz ediyor. Ek polikliniğin kapanması durumunda, özellikle fizik tedavi polikliniklerine ve seanslara gelen hastaların %90'ı, zaten bedensel bir rahatsızlığı olduğundan, aracı kullanmada, yolculuk yapmada ve gidiş gelişlerde ciddi bir bedensel ağrı yaşadığı için büyük bir sıkıntı ile karşılaşıyor. Bu polikliniğin merkezde olması durumunda mesafe daha kısa olacak; bu sayede hastalar tedavilerini daha kolay tamamlayıp rahat bir şekilde evlerine dönebilecek. Bu da vatandaş memnuniyetini ciddi anlamda artıracaktır. Ayrıca, vatandaşa hizmet odaklı bir ekip için de önemlidir” ifadelerine yer verdi.
“ŞEHİR MERKEZİNDEN ÇIKARILMAMALI”
Vatandaşların bu anlamda mağdur olacağını kaydeden Bilgin, “Bir hastanede olması gereken tüm poliklinikler burada mevcut. Göz polikliniği, cildiye, kadın doğum, dâhiliye, fizik tedavi, hatta diyabet polikliniği gibi şeker hastalarına özel bir poliklinik burada mevcut. Bu kadar kapsamlı bir ek polikliniğin Van'dan çıkarılması demek, ciddi anlamda birçok vatandaşın mağdur edilmesi demektir. Bu mağduriyetin önüne geçebilmek için, eğer buradan çıkarılacaksa, şehir merkezinde mutlaka yeni bir ek poliklinik açılmalı ve vatandaş bundan faydalanmalıdır. Hastaneler ticarethane değildir. Biz orada kâr elde etmek için bulunmuyoruz. Zaten ciddi bir kâr elde edilseydi, "kapatıyoruz" diyemezlerdi. İnsan sağlığı önemlidir; vatandaş, millet önemlidir. Bu insanlar, vatandaşa hizmet etmek için oradadır. Üniversitemizin de iş yükünü azaltmak için bu poliklinikler çok önemlidir” dedi.
“MÜLK SAHİPLERİ İŞİ FIRSATÇILIĞA ÇEVİRDİ”
Kira yükselişinin fırsatçılık olduğunu anımsatan Bilgin, hastanelerin kar elde ettiği bir yer olmadığını belirtti. Bilgin, “Bugün Üniversite hastanesine gidip baktığınızda, neredeyse fark edecek yer bulamazsınız. 14 km uzakta olmasına rağmen bu kadar yoğun bir hasta girişi varken, ek polikliniklerin kapanmasıyla sorun daha da büyür. Hem binanın yapısı itibariyle ciddi bir sıkıntı yaşanır, hem hastaların oraya aktarılmasında problemler olur. Sonuçta hem vatandaş hem de çalışanlar mağdur olur. Bu kadar mağduriyetin olduğu bir yerde, bu polikliniklerden vazgeçmek doğru değildir. Üniversite yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerde, bu ek polikliniği kapatmak istemediklerini ifade ettiler. Ancak şu an bina sahibinin talep ettiği yüksek kiranın, bu kararın alınmasında etkili olduğu belirtiliyor. Vatandaşlar arasında " işi fırsatçılığa çevirdi " gibi söylemler dolaşıyor. Bu durumda, poliklinik için başka bir yer arandığı, uygun bir yer bulunduğunda ise yeniden açılacağı söyleniyor” diye konuştu.
“VAN HALKININ SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİMİ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Vatandaşın sağlık hizmetlerine erişiminin önem taşıdığını söyleyen Bilgin, “Sağlık İl Müdürlüğü ve üniversite iş birliği ile ortak bir alan bulunabilir. Bu, bence çok zor bir iş değil. Ekonomik olarak mutlaka bir çözüm bulunmalı. Bu süreçte mal sahibine belli bir kira ödemesi yapılıp, uygun bir yer bulunana kadar vatandaş mağdur edilmemelidir. Rektörlükten aldığımız bilgilere göre, üniversite de vatandaşı mağdur etmek istemiyor. Ancak kamu kaynaklarının boşa harcanmaması da üniversitenin öncelikleri arasında yer alıyor. Bu nedenle, mevcut polikliniğin şehir merkezinde kalması ya da buna alternatif olarak yeni bir poliklinik binasının planlanması, Van halkının sağlık hizmetlerine erişimi için büyük önem taşıyor. Polikliniğin kapatılması veya taşınması sürecinde, vatandaşların mağdur olmaması adına geçici çözümler geliştirilmesi şart. Ek polikliniklerin şehir merkezinde kalmasının yanı sıra, yeni devlet hastanelerinin yapılması da Van’ın sağlık altyapısını güçlendirmek açısından kritik bir adım olacaktır. Özellikle İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerinde planlanacak hastaneler, sağlık hizmetlerinin daha dengeli dağılmasını ve trafiğin rahatlamasını sağlayabilir. Bu durum, sadece sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda şehirdeki ekonomik ve sosyal yapıyı da olumlu yönde etkileyecektir. Sonuç olarak, Van’daki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için yerel yönetimlerin, üniversitenin ve Sağlık Bakanlığı’nın ortak bir vizyon ve iş birliğiyle hareket etmesi gerekiyor. Sağlık hizmetlerinin erişilebilir, kaliteli ve vatandaş odaklı bir anlayışla sunulması, sadece Van’ın değil, tüm Türkiye’nin sağlık politikalarının temel hedeflerinden biri olmalıdır” şeklinde konuştu.