Belli bir düşünce yoğunlaşmasından ve çok sevdiğim, değer verdiğim ağabeyim iktisatçı Mahfi Eğilmez’in ‘’Kendime Yazılar’’ adlı köşe yazıları başlığından etkilenerek bu başlığı seçtim.

Bu başlık, aynı zamanda kendim, şehrim ve ülkemle dertleşme anlamına da gelebilir. Hem yazı hemde yorum sayılabilir.

Van’a karşı olan ilgi ve sevgimi bilenler biliyor.

Aynı zamanda ülkenin her tarafına…

Buda doğal olarak bana müthiş bir mücadele azmi, yaşama sevinci ve beraberinde de Van’ın ve ülkenin irili ufaklı her türlü sorunuyla yakından ilgilenme sorumluluğu yüklüyor.

Ülkemiz şu anda bir seçim arifesine girdi.

Onun için bu süreçte farklı konuları yazarak ne okuyucuyu ne de kendimi yormak istemiyorum.

Uzun uzadıya genel seçimleri de yazmayacağım.

Bu yazıda sadece ülke seçimlerinin bölgemiz ve şehrimiz üzerindeki etkisini yazmaya çalışacağım.

Bugünkü yazımızda ‘’Van’nın milletvekilli adayları nasıl belirleniyor.’’ Bunu yazmak istiyorum.

Siyasi partiler kahir ekseriyetle milletvekili adaylarını şu şekilde belirliyor.

Kendilerine göre ‘’Bazı anket sonuçları, kanaatler’’ Aynı şekilde bazı ‘’Ön seçim ve ön yoklama’’larla bu işi yapmaya çalışıyorlar.

Fakat günün sonunda siyasi partilerde etkili olan isimler ile genel merkezlerin istediği aday adayları içinden bazı insanlar aday olarak gösteriliyor.

Bazen de hiç adı ve başvurusu olmayan veya şehrimizi, mahallemizi, sokağımızı bilmeyen ve tanımayan insanlar bir anda aday yapılıveriliyor.

Genelde siyasi partilerde hakim olan gruplar, daha rahat çalışabileceği adayları seçtirmek istiyor.

Nerdeyse siyasi partilerin tamamının tüm zamanlar için hiç dillerinden düşüremediği bazı güzel ortak kavramlarımız var. Örneğin; İnsan hakları, hukuk, adalet, demokrasi ve şeffaflık gibi…

Ama ne hikmetse, hiçbir siyasi parti aday belirleme konusunda bu kavramların gereğini yerine getirmiyor.

Eğer ki, bu kavramların gereğini yerine getirselerdi, ilk önce parti içi demokrasiyi işletmeleri gerekiyordu.

Oda hali hazırdaki hiçbir siyasi partinin işine gelmiyor.

Ne zamanki parti içi demokrasi işletilirse, işte o zaman ülkemize, mahallemize ve sokağımızada demokrasi ve hukuk gelir.

Şehrimizde veya şehir dışında, bazen kendi apartmanında, bazen de kendi mahallesinde yöneticiliği kazanamayacak olan insanlar, bir bakıyorsunuz hooop Van’da milletvekili, belediye başkanı aday adayı veya aday oluvermiş gidiyor.

Biraz insaf, biraz merhamet, birazda öz saygı ya hu…

Böyle bir durumdan dolayı hiçbir zaman sorunlarımıza kalıcı olarak bir çözüm üretemeyiz.

Parti içi demokrasinin işletilmesi durumunda; Şehrimizde, ilçemizde ve mahallemizde tanımadığınız bilmediğiniz insanlar gelip bizi yönetmeye çalışmaz.

Bizim adımıza konuşmaz! Ve bizim için kararlar almaz!

Aynı şekilde toplumda herhangi bir karşılığı olmayan insanlar ‘’Ben geldim sizin vekilinizim, sizler bana vekalet verdiniz’’ demez/diyemez.

Milletvekilinin toplumla ciddi bir bağı olması gerekiyor.

Bu bağ, sadece siyasi bir bağ değil; Sosyal, ekonomik ve kültürel bağlarınında güçlü olması gerekiyor.

Milletin vekili olmaya namzet olanların, tabiri caizse hayatın tüm kademelerini deneyimlemiş olması lazım.

Sosyal, ekonomik ve kültürel olarak belli bir doyuma erişmiş olması lazım.

Vekillik yaşamından öncede asgari sosyal, ekonomik ve kültürel olarak o düzeyi yaşamış olması gerekir.

Bu üç gerçeğe karşı insanoğlunun çok ciddi zaafları vardır.

O zaaflarını yenmiş olması gerekiyor.

Milletvekilliğini bir makam, mevki ve zenginleşme aracı olarak görmemesi ve kullanmaması gerkiyor.

Milletvekilliğine gerçekten yaşadığı çevrede/toplumda halkın gündelik yaşadığı sorunlara çözüm bulabilmek için namzet olması gerekiyor.

Demokrasi, hukuk ve adaletin etkin tecellisi için çalışıp, çabalaması gerekiyor.

Halkın, milletin en büyük sorunu fırsat eşitsizliği, işsizlik ve yoksulluktur.

Bunlara çözüm üretmek için çalışıp çabalaması gerekiyor.

Bunları yapmayan, düşünmeyen ve akletmeyenler, her gün bir adım daha geriye gidecek, kenti ve ülkeyide peşinden sürükleyecektir.

Bunların dışında diyecek çok şey var!

Ama ben bunlara “Yeter Ya Hu” diyorum.

Şemsettin Bozkurt / Van / 02.02.2023