Deprem gerçeği / Maraş depremi…
6 Şubat 2023 günü sabaha karşı saat 4:17 sıralarında Maraş / Pazarcık merkezli 7.8 ve 7.5 şiddetinde 2 deprem meydana geldi.
Bu felaketlerden de anlaşılacağı üzere, ülke olarak son 50 yılda 6-7 tane büyük deprem felaketi yaşamamıza rağmen hala bundan yeteri kadar ders çıkarttığımız söylenemez.
Maraş ve çevresindeki 10 kenti etkileyen deprem, gerçekten çok ürkütücü boyutlardaydı.
Bu depremde şimdiye kadar 45 bine yakın insanımız yaşamını yitirdi. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.
100 binlerce insanımız yaralandı. Hepsine acil şifalar diliyorum.
13 buçuk milyon insan direk 85 milyon insanımızda dolaylı olarak etkilendi. Hepimize çok geçmiş olsun.
Depremin üzerinden 20 gün geçmesine rağmen hala çadır bekleyen, enkazın başında yakınlarına ulaşmayı çalışan, ciddi bir şekilde barınma, giyinme, gıda, hijyen ve sağlık sorunları yaşayan insanlarımız var.
Bizlerde bu acıyı en yakın zamanda Van depreminde ve şimdi de Maraş depremi ile birlikte yeniden hissettik.
Gerek depremin şiddeti gereksede etkilediği alanın büyüklüğü, neredeyse tüm ilgili ve yetkilileride adeta aynı şiddette şoke etti.
Deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarıda aynı şekilde tüm vicdanlı insanlar gibi bizleride şoke etti.
Organizasyon eksikliği uzun süre enkazların altında bekleyen insanların soğuktan, oksijensizlikten, çaresizlikten, korkudan ve açlıktan ölmelerine neden oldu.
Deprem sonrası arama kurtarma çalışmaları için ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen insanlar, organizasyon ve koordinasyon eksikliğinden dolayı uzun süre hiçbir şey yapamadan öylece bekletildiler.
Arama kurtarma çalışmaları için adeta altın saatler diyebileceğimiz saatler, deyim yerindeyse boşa geçirilmiş oldu.
Bu teknik ve teknoloji çağında, insanlar bir matkap bir hilti ve bir spiral ile 10 katlı apartmanların enkazından insan kurtarmaya çalışıyorlar.
El insaf, hey hawar…
Depreme dayanıklı yapılar, deprem öncesi ve sonrası hazırlık, kentsel dönüşüm, deprem sonrasında toplanma alanları vb. için belkide daha sonra uzun uzun yazmak gerekir.
Ama ben işi daha fazla uzatmadan, sonuç olarak sözü arama kurtarma çalışmalarına getirmek istiyorum.
Ya Allah aşkına mademki kendi otomobilimizi üretiyoruz, mademki kendi insansız hava uçağımızı üretiyoruz.
Peki neden böyle bir felaketi öngöremiyor ve ona göre tedbir alamıyoruz?
Neden ilk 10 saat içerisinde yıkılan tüm binalarımızın havadan tespitini yaparak ona göre arama kurtarma çalışmalarını koordine edemiyoruz?
Peki neden 10 katlı bir binanın enkazı altında kalanların canını acıtmadan ilk 24 saat içerisinde enkazı kaldırıp kenara koyacak ve insanımızı sağ salim oradan çıkaracak bir vinç sistemimiz yok?
Neden buna göre eğitilmiş donatılmış insan ve ekipmanımız yok?
El insaf; 10 katlı bir binanın enkazından elle birer tuğla atarak, hilti ile bir parça beton kırarak veya spiral ile bir demir keserek kaç günde bir binanın enkazı kaldırılabilir?
Yapmayın Allah aşkına…
Çok mu zor ha? Çok mu zor bu sistemi kurmak?
Elbette yukarıda saydığım makine ekipmanlarda yapılsın.
Hata daha ileri teknolojiler yapılsın.
Yapılmasın demiyorum.
Ama depremde insanımızın hayatını kurtaracak bu yatırımlarda hayati önemde değil mi?
Çok mu zor bunları yapmak?
Eminim ki, bir sanayici olarak söylüyorum;
Yeter ki istensin, bilimin, tekniğin ve teknolojinin ışığında o işler çok daha kolay yapılır!
Mademki bir deprem ülkesiyiz!
Mademki depremle yaşamayı öğrenmeliyiz!
Mademki deprem gerçeğimiz var!
Peki neden ona göre tedbir alamıyoruz?