Van’da toplu taşıma çilesi her geçen gün artıyor. Kış aylarında soğukta dakikalarca otobüs bekleyen vatandaşlar, tıklım tıklım minibüslerde sıkışık yolculuk etmekten şikayetçi. Özellikle hastane ve üniversite güzergahlarında yaşanan trafik yoğunluğu, ulaşımı daha da zorlaştırıyor. Ancak tüm bu sorunlara rağmen, yıllardır alternatif bir çözüm üretilmiş değil.
2011 yılında yaşanan depremler sonrası, Van Devlet Hastanesi yıkılarak şehir merkezinden yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne taşındı. Aynı şekilde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi de kampüs içine taşınınca, vatandaşların sağlık hizmetlerine ulaşımı daha da zorlaştı. Pek çok kişi, hastaneye gitmek için en az iki farklı toplu taşıma aracına binmek zorunda kalıyor.
Üniversite öğrencileri de benzer bir ulaşım çilesiyle karşı karşıya. 31 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğü Van YYÜ’ye, şehir merkezinden tek araçla ulaşmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Özellikle Edremit ilçesindeki TOKİ bölgesinden kalkan E-1 otobüsleri, yoğun güzergah nedeniyle yaklaşık 2 saatte kampüse ulaşıyor. Sabah saatlerinde derslerine yetişmek isteyen öğrenciler, duraklarda uzun süre beklemek zorunda kalırken, akşam saatlerinde ise metrelerce uzayan kuyruklarla karşılaşıyor.
Van’daki trafik sorununu derinleştiren en büyük etkenlerden biri de tamamlanamayan çevre yolu. Ağır tonajlı araçlar, şehir içindeki ana yolları kullanarak trafiği daha da sıkıştırıyor. Özellikle İpekyolu Caddesi üzerindeki köprülü kavşakların yetersizliği, ulaşım süresini uzatarak toplu taşıma araçlarını aksatıyor. Vatandaşlar, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından toplu taşıma seferlerinin artırılması gerektiğini belirterek yetkililere çağrıda bulunuyor. Her seçim döneminde dile getirilen raylı sistem projelerinin artık hayata geçirilmesini isteyen Vanlılar, kalıcı ve alternatif ulaşım çözümlerinin bir an önce devreye alınmasını talep ediyor.
