Van Haber

Van’ın Havası’da kirlendi, doğasıda

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı tarafından ölçümlenen Van’ın havası orta düzeyde olurken Bitlis’te ormanlık ve yeşil alanların fazla olması hava değerini de etkiyor, Bitlis’te hava kirliliği bulunmazken Van’da hava kirliliği orta düzeylerde ölçümlendi.  

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı tarafından ölçümlenen Van’ın havası orta düzeyde olurken Bitlis’te ormanlık ve yeşil alanların fazla olması hava değerini de etkiyor, Bitlis’te hava kirliliği bulunmazken Van’da hava kirliliği orta düzeylerde ölçümlendi.  

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı tarafından yapılan ölçümlere göre, Van’daki hava kalitesi orta düzeyde hava kirliliği içeriyor. Van’daki orman varlığı, Türkiye ortalamasının altında, sadece yüzde 2 seviyelerinde bulunuyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bu durum Van’ın en az yeşil alana sahip illerden biri olmasına neden oluyor. Ayrıca, kentte dikilen ağaçlar ve yeşillikler yeterince korunmadığı için zamanla kuruyor.

Bitlis’te ise ormanlık ve yeşil alanların fazlalığı, hava kalitesini olumlu etkiliyor. Burada hava kirliliği bulunmuyor. Bitlis’in bu avantajı, hava kalitesinin yüksek olmasına ve kirliliğin gözlemlenmemesine katkıda bulunuyor. Türkiye yüzölçümünün yüzde 29,8’i orman örtüsüyle kaplı ve bu oran artırılmaya devam ediliyor. Ancak orman varlığı açısından bazı iller öne çıkarken, diğerleri düşük yeşil alan oranlarıyla gündeme geliyor. Van, orman varlığı yetersizliği nedeniyle sık sık eleştirilen illerden biri olarak dikkat çekiyor.

Kentlerde Enverziyon Riski ve Hava Kirliliği

Isınan hava hafif olduğu için yükselir ve yükseldikçe soğur. Genellikle her 100 metrede sıcaklık 0.5 ile 1.0 °C arasında azalır. Ancak bazen, sıcak hava yükselirken belirli bir yükseklikte kendinden daha sıcak bir hava kütlesi ile karşılaşabilir. Bu olaya sıcaklık terselmesi veya enverziyon denir. Enverziyon genellikle çukur bölgelerde ve vadilerde görülür. Bu alanlarda, güneş ışığını almayan alçak kesimler daha soğuk olurken, yüksek kesimlerdeki hava daha sıcak olabilir. Bu durum, sıcaklık ve yükseklik arasındaki normal kurala ters düşer, bu yüzden hava yükselirken soğuyarak hareket etmesi gereken hava, sıcak tabaka ile karşılaştığında yatay yönde hareket eder. Bu tür terselme, özellikle kış mevsiminde çukur alanlarda ve vadilerde belirginleşir.

Kentlerde meydana gelen enverziyon olaylarının büyük çoğunluğu kış mevsiminde, havanın açık olduğu durumlarda (bulutların az olduğu veya olmadığı) gece ve sabah erken saatlerde oluşur. Büyük şehirlerde enverziyon, hava kirliliğine neden olabilir. Yüksek basıncın hakim olduğu sakin gecelerde, yeryüzü hızla soğur ve yere yakın seviyelerde soğuk hava ile biraz daha üst seviyelerde sıcak hava oluşur. Bu durumda, yerdeki soğuk hava hapsolur ve yükselemez. Enverziyon yerden itibaren veya yere çok yakın bir seviyeden başladığında, dikey hareketler neredeyse yok olur, su buharı ve atmosferik kirleticiler yükselemeyebilir. Yatay hava akımları da az olduğundan kirleticiler yatay yönde taşınamaz ve atmosferde birikir. Bu durum hava kirliliği sorununu artırabilir. Öğlen saatlerinde, yüzeyin ısınmasıyla enverziyon genellikle ortadan kalkar.

Kış aylarında ilimizde sık sık orta şiddette enverziyon meydana gelir. Özellikle kuvvetli enverziyon beklenen günlerde, sabah saatlerinde kalorifer ve sobaların düşük kapasitelerde yakılması, endüstriyel ve trafik kaynaklı emisyonların azaltılması hava kirliliğinin yoğunluğunu düşürecektir. Bu tür durumlarda mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması tavsiye edilir. Gerekli önlemler alındığında, hava kirliliğinin düşük seviyelerde yaşanması veya hiç yaşanmaması sağlanabilir.