Van Haber

Van’ın yüksek kiraları Dilek Güngör’ün gündeminde

Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, Van'da fahiş fiyatlarla kiralanan konut sorununu köşesine taşıdı. Güngör, bölgede özellikle artan kira fiyatlarının halkı zor durumda bıraktığını ve bu sorunun çözümü için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, Van'da fahiş fiyatlarla kiralanan konut sorununu köşesine taşıdı. Güngör, bölgede özellikle artan kira fiyatlarının halkı zor durumda bıraktığını ve bu sorunun çözümü için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Van’da 1 Temmuz’da kaldırılan yüzde 25’lik zam sınırının ardından, ev sahipleri kira fiyatlarını hızla artırdı. Önceden 10 bin TL olan kira bedelleri, yüzde yüz artışla 28 bin TL’ye çıktı. Bu durum, kiracılar arasında büyük bir mağduriyet yarattı.

Vatandaşlar, bu ani fiyat artışları nedeniyle zor durumda kalırken, ev sahiplerinin fırsatçılığından şikayetçi. Özellikle dar gelirli aileler, bu fahiş kira artışları karşısında barınma sorunuyla karşı karşıya. Kiracıların çoğu, yeni bir eve taşınma ya da kira bedelini ödeme konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, Ev kira fiyatları uçmuş. 1+1 evler 7 bin TL'den, 2+1 evler 10 bin TL'den, 3+1 evler ise 14 bin TL'den başlayıp 25 bin TL'ye kadar çıkıyor. Kiralara yüzde 124.8 oranında zam yapılmış. Memurlar Van'a gitmek istemiyormuş” dedi.

Dilek Güngör yazısında şu ifadelere yer verdi:

Dün önüme iki rapor düştü. Biri Endeksa'nın diğeri de Emlakjet'in… Endeksa'ya göre, ağustosta konut satış fiyatları yıllık yüzde 30 arttı ama reelde yüzde 17 geriledi. Aylık düşüş yüzde 2. Emlakjet raporuna göre ise yüzde 25 kira zammı sınırının kalkmasıyla birçok ilde kiralık konut piyasası yükseliyor. Ağustosta İstanbul'da kiralık konut fiyatları yüzde 9 oranında artmış. Konya'da yüzde 20 artış var. Bursa'da yüzde 13. Satılık konut fiyatlarındaki artış ise yüzde 3 seviyesinde…

Verilere bakarsanız artık yüksek artışlar sadece üç büyükşehirde falan da değil… Misal Konya, kira artışında İzmir'i de Ankara'yı da İstanbul'u da sollamış durumda… Geçenlerde Van ile ilgili bir haber okudum. Ev kira fiyatları uçmuş. 1+1 evler 7 bin TL'den, 2+1 evler 10 bin TL'den, 3+1 evler ise 14 bin TL'den başlayıp 25 bin TL'ye kadar çıkıyor. Kiralara yüzde 124.8 oranında zam yapılmış. Memurlar Van'a gitmek istemiyormuş.

Yahu ne oluyor?

Hatırlayın, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre aylık bazda artış yüzde 2. 47 Yıllık bazda ise yüzde 51.97'ye gerilemişti.

Raporlara baktığınızda, gayrimenkulün satış fiyatlarındaki artış oranı enflasyonun altında kalmaya devam ediyor. Ama kiralık konut piyasasında birçok ilde aylık enflasyonun çok üzerinde artışlar var. Biliyorsunuz, kira artış oranı, hükümet tarafından son 2 yıldır devam eden yüzde 25 kira zammı sınırlamasının sona ermesi nedeniyle, TÜFE'nin 12 aylık ortalaması baz alınarak belirleniyor. Dolayısıyla, eylülde kontrat yenileyenler kira artış oranını, 12 aylık TÜFE verisi yüzde 64.91 olduğu için o şekilde uyguladı. Hatta yüzde 70 isteyen dahi oldu.

Ev sahipleri kiracıların yıllık gelirindeki artıştan ve TÜİK'in açıkladığı enflasyondan daha fazla kira miktarı isteyebiliyor. Her 3 ev sahibinden 2'si evinde mevcut kiracı olmasından dolayı maddi kaybı olduğunu düşünüyor. Kiracılar ise yükselen fiyatlardan şikâyet ediyor.

Velhasıl, kira anlaşmazlıkları sorunu hâlâ çözülebilmiş değil…

Peki enflasyon düşerken artan kira oranları konusunda bir şey yapılacak mı?

Maliye'nin bir çalışması olduğu daha önce gündeme gelmişti. Malumunuz, kiralık arz çok az. Parası olan yatırımcılar aldığı evleri kiraya vermek yerine kenarda tutuyor. 600 bin konutun hayalet ev statüsünde olduğu söyleniyor. Bakanlık boş konutlara getirilen ek emlak vergisiyle ev sahiplerini bu arzı piyasaya çıkarmaya zorlamak istiyor. Bunlar bir çözüm olabilir. Ama yine denetim olmadığı müddetçe ev sahibinin uhdesinde olabilecek çözümler…

2005-2020 arasında Türkiye'de kira sıkıntı yaşanmamasının sebebi neydi?

Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) devreye girip, arsalar üzerinde üst gelir gruplarına yönelik hasılat paylaşımı ile konutlar yapılıp, buradan sağlanan finansmanla orta sınıfa, alt ve yoksul gelir gruba konut üretilmesiydi. Deprem bölgesi önceliğini göz ardı etmeden yeniden böyle bir atılıma ihtiyaç var.