Rus yazar Tolstoy’un kızı Aleksandra Tolstaya'nın 1915'te Van'da gönüllü hemşire olarak yaşadığı dehşet verici anıları gün yüzüne çıktı. Türk ve Kürt soykırımını gözlemleyen Tolstaya, Ermeni çetelerin işbirliğiyle gerçekleşen Rus işgali sonrasında Van'da yaşanan dehşet dolu olayları anlatıyor.
Tolstoy'un kızı, 1. Dünya Savaşı sırasında gönüllü hemşire olarak görev alarak, Van'ın işgalinden sonra bölgedeki dehşet verici manzaraları gözler önüne serdi. Anılarında, Türklerin maruz kaldığı acımasızlığı, Ermeni çetelerinin işbirliğiyle gerçekleşen Rus işgali sırasında tanıklık ettiğini aktarıyor.
Aleksandra Tolstaya'nın anlatımına göre, Van'da yaşananlar insanlık dışı bir gaddarlık örneği sergiliyordu. Türklerin kollarının tersyüz edildiği, kadınların göğüslerinin kesildiği, kollarının ve bacaklarının tersyüz edilip kırıldığı dehşet verici olayları bizzat gözlemlediğini belirtiyor. Van'a gittiklerinde, esirler arasında ölümlerin yaşandığını ve yaklaşık 800 kişinin hayatta kaldığını ifade ediyor.
Tolstaya'nın anılarına göre, Ermeni çeteleri tarafından gerçekleştirilen bu insanlık dışı gaddarlık, gazetelerde sıklıkla Türkler aleyhine yayılan haberlerin aksine, Ermenilerin işlediği vahşetin kurbanlarını gözler önüne seriyordu. Cesetlerin topluca gömüldüğü ve her gün 15-20 cesedin eski çukurlara yuvarlandığına şahit olmuştu.
Aleksandra Tolstaya'nın gözlemleri, Van'da yaşanan insanlık dışı vahşeti ve çeşitli etnik gruplar arasındaki çatışmaları tarihi bir perspektiften gün yüzüne çıkarmaktadır.
