Van Haber

Van'da 18. Madde mağduriyeti artıyor, arsalar satışa çıkarılıyor

Van’da 18. Madde kapsamında yıllardır süregelen çevre yolu sorunu, yeni bir boyut kazandı. 11 yıldır yapımı devam eden yolun geçtiği güzergâh üzerindeki hak sahiplerinin mağduriyetine bir yenisi daha eklendi. Yalnızca Van'da uygulanan 18. Madde kapsamında şimdi de tapulu arsalara ortak çıkarıyor.

Van’da 18. Madde kapsamında yıllardır süregelen çevre yolu sorunu, yeni bir boyut kazandı. 11 yıldır yapımı devam eden yolun geçtiği güzergâh üzerindeki hak sahiplerinin mağduriyetine bir yenisi daha eklendi. Yalnızca Van'da uygulanan 18. Madde kapsamında şimdi de tapulu arsalara ortak çıkarıyor.

Türkiye’nin farklı illerinde arsa satışları ve dönüşümleri yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Van’da çeşitli ilçe ve alanlardaki arsaları açık artırma ile satışa çıkaracağını duyurdu. Emlak Yönetim platformu üzerinden başvuruya açılan müzayede sürecini başlatan başkanlık, rezerv yapı alanı olarak ilan edilen taşınmazları satışa sunacak. Bu durum, Van'daki arsa sahiplerini ve çevre yolu güzergâhında bulunan hak sahiplerini daha da zor bir duruma soktu. Yıllardır süren mağduriyetlerine ek olarak, tapulu arsalarına ortak çıkması, hak sahiplerini tedirgin ediyor.


Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı yedi kilise (Barkaçlı) mahallesi ve Kevenli mevkiinde vatandaşlar arsa hakları için bir araya geldi. Vatandaşların iddiasına göre 2022 yılında kendi tapulu arazilerinin yüzde 45’i 18. Madde uyarınca hazine arazisine aktarıldı. Aradan geçen 2 senenin ardından hazine arazisine katılan tarlalar başka vatandaşlara satışa çıkarıldı. Yapılanların hukuksuzluk olduğunu savunan vatandaşlar yanlıştan dönülmesini bekliyor.


“70-80 YILLIK HAKLARIMIZI SAVUNUYORUZ”
Arazilerimiz yabancı insanlara satılıyor diyen vatandaş, “Geçtiğimiz 2-3 ay içinde gerçekleşen ihale sürecinde yaşanan problemler, maalesef hala devam etmektedir. Bizler, sesimizi duyurmak ve derdimizi anlatmak için artık nereye başvuracağımızı bilemez hale geldik. Eldeki resmi evraklarımız ve belgelerimize rağmen, memleketimizin ileri gelenleri ve yetkililer maalesef gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamış durumda. Bizler, dedelerimizden ve babalarımızdan kalan, 70-80 yıllık haklarımızı savunuyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yaptığı sözleşmelerde adil olmayan, kanunsuz bir alım süreci yaşanmakta ve arazilerimiz zorla başka kişilere peşkeş çekilmektedir. Biz bu durumu defalarca dile getirdik, ancak değişen bir şey olmadı. Devlet eliyle arazilerimiz alınıyor ve başkalarına satılıyor” dedi.
“SABRIMIZ KALMADI”
Yaşanan haksızlıklara karşı mahalle halkının artık sabrı kalmadığını söyleyen Vatandaş, “Örneğin, benim dört adet arazim vardı. Devlet, 18. madde bahanesiyle yolunu, parkını, her şeyini aldı, ama tarlamın sadece bir kısmını bana bıraktı. Tapulaştırma sürecinde ise kalan arazilerim devlet eliyle satılıyor. Adaletin olmadığı bir süreçten geçiyoruz. Geçtiğimiz ihalede de sizin haberiniz sayesinde, İstanbul ve Ankara’daki arazilerin sahipleri buraya gelerek tarlalarının başında bekledi. Ancak, hala bu haksız süreç devam ediyor. 25’inde yapılacak yeni ihale için de sesimizi duyurmak için orada olacağız. Bu ihale kesinlikle gerçekleşmemeli. Biz sadece sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu hukuksuz ve adaletsiz süreçten vazgeçin. Kendi arazilerimizi geri almak ve hakkımızı savunmak için buradayız. Bu ihalenin iptal edilmesi gerekiyor. Bizim sesimizi duyun ve bu haksızlığa son verin. Bu konuda gerekli mercilere başvurduk, ancak sonuç alamadık. Artık insanların bu haksızlık karşısında sabrı kalmadı. Arazilerimize sahip çıkmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Sonuç olarak, bu ihalenin yapılmaması ve hak sahiplerinin adaletinin sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Sesimizi duyun ve bu hukuksuz sürece son verin” diye konuştu.
“BU TOPRAKLARI KENDİ PARAMIZLA ALDIK”
Atadan dededen kalan toprakların devlet eliyle satıldığını söyleyen bir diğer vatandaş ise, “Biz hayret içindeyiz. Böyle bir devlet, böyle bir adalet mi olur? Üzerimizde Allah var, yarın bunun hesabını vereceğiz. Hak ve hukuk bizimdir. 1972'de bu tapular devlet tarafından bize verilmiştir ve hakkımızdır. Bu toprakları kendi paramızla aldık. Devlet bu yeri daha önce sattı, biz de satın aldık. Şimdi bu toprakları elimizden almaya çalışıyorlar. Arazilerimiz ekili, bir kısmı nadasa bırakılmış durumda. Gelecek sene ekim yapmayı planlıyoruz. Burada tarım ve hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Ancak arazilerimiz giderse perişan oluruz. Bu topraklarda çocuklarımıza bakıyoruz. Eğer bu koleksiyonu ortadan kaldırırlarsa, başka bir yere gitmek zorunda kalacağız. Devletimize yalvarıyoruz, bu duruma bir çözüm getirin. Hak arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Devletin vatandaşlarına böyle davranması kabul edilemez” şeklinde konuştu.