1974, 1982, 2003, 2014 ve günümüz… Vanspor kurulduğu günden bugüne en değişik günlerini yaşıyor. Peki Vanspor’da neler olup bitiyor gelin birlikte ele alalım.

İki senelik Feyat Kıyak döneminde dönemin de şehir şampiyonluk parolasına çok inandı, nitekim başarı denilebilecek sonuçlarda alındı ama ne hikmetse her şey tamam denildi anda bu takımda bir şeyler oluyor kimsenin anlam veremediği…

Nitekim takım lig sonunda istediği hedefe ulaşamadı ancak mesele bu olmaması gerekir; futbol bu, yenmekte var yenilmekte. Şehirde öyle bir ruh var ki kaybedince gemiler değil limanlar yakılıyor. Bir inansak bir güvensek neler olacak diye düşünmeden kendimi alıkoyamıyorum. Şehrin büyükleri kurumları vs vs çok yalnız bıraktı bu takımı bir stadyum yapmayı, kaliteli bir futbolcu getirebilecek modern bir tesis yapmayı, yapabileceğimiz bir şey var mı demeyi çok gördüler bu takıma. Ona rağmen, onlara rağmen bu takım kötü durumda değildi…

Lig bitti, kovboy filmlerinde iki kişinin düelloya çıkması gibi herkes evine çekildi tabiri caizse ortalıkta sadece çalı kaldı. Bas bas bağırıldı ‘’Bir şey yapın artık, çok geri kaldık.’’ Diye, vesselam duyan olmadı gören olmadı, olduysa bile takan olmadı. Görmek duymakta her baba yiğittin hakkı değil zaten. Herkes bakar ama herkes görmez, herkes işitir ama herkes duymaz…

Kongre günü geldi çattı.

Üç aday, iki liste. Feyat Kıyak, Erol Temel ve Gökhan Hanoğlu. Erol Temel, Hanoğlu listesinde… Bir tarafta Kıyak’a küsen bir kesim. Bir tarafta bir umut… Kongre sonrası üye olmayan liste kabul edilmedi ve Feyat Kıyak yeniden başkan seçildi. Aradan 6 gün kadar bir süre geçti, habercilerin geçmeye artık tereddüt ettiği haber düştü. ‘’Feyat Kıyak Başkanlığı Devretti’’. İddiaya göre Temel, Kıyak ve Hanoğlu üçlüsü İstanbul’da bir araya geldi, El şıkışıldı ama yeni kongreye kadar 15 gün kaybedildi. Herkes kamptayken Vanspor oyuncuları Antalya, Ankara ve İstanbul’da tatil yapıyordu. Büyük bir coşkuyla kongreye gidildi, belki de Vanspor için devrim niteliğinde bir kongreydi (kalabalık ve coşku).

Şimdi bir virgül koyalım. Madem devredilecekti, madem gelinecekti. Ne demeye bu kadar geç kalındı?

-          Rakipler kampı bitirip dinlemeye geçti / Vanspor Kongre heyecanında

-          Rakipler piyasada oyuncu bırakmadı / Vanspor yetkili arıyor

-          Rakipler kendi tesislerine döndü / Vanspor’un tesisleri boyanacak

-          Rakipler kadrolarını tamamladı / Vanspor işte kaleci bu dediği adamı kaybetti

Velhasıl; bu yapılanlar Vanspor’a çokta fayda sağlamadı, geri kalındı ve taraftar transfer derken garibim yönetim ya kimsenin güç yetiremediği pahalı transferlere kaldı ya da takımdan ayrılmak zorunda olan oyunculara.

Süreç nasıl yönetilmeli?

Sürekli eleştiri yaparak bir yere varamayız, sürekli bir kişiye küsüp bunu takıma mal edemeyiz. Sezon başlıyor. Öncelikli hedef şampiyonluksa, ki Vanspor’un adı play-off’a oynuyor. O zaman taşın altına herkes elini koyacak… Yönetim; profesyonel bir şekilde her hafta açıklama yapacak. Oyuncular; her hafta her takım arkadaşı ve Van’ın onuru, gururu için koşacak. Taraftar; başkana, stadyuma, ıvıra zıvıra küsüp stadyumu dert etmeyecek. Gerekirse kombine, store vs kulübe ne kazanç olacaksa gücü yettiği kadar destek olacak. Maça kaçak girmeyecek, ‘’aman sadece ben ile ne olur’’ demeyecek, onun gibi düşünen binler olsa her hafta bu şekilde sezon sonunda şu oyuncu neden kalmadı dedğiniz bir adamın primi alacağı çıkar.

Günün sonu…

Günün sonunda Feyat Kıyak ikinci döneminin ardından veda etti, TFF’de üst düzey bir görev aldı. Erol temel ve yönetimi Vanspor’un başına geldi, Bismillah denildi. Okların hedefine yeni yönetim alındı; transferler denildi, bir kaç kişi küstü denildi, açıklama yapılıyor kimse gelmiyor denildi. Denildi, denildi daha da denilecek ama kulübe zaman tanıyalım. Ne yapacağına beraber bakalım…

Unutma;

Sabır ve zaman, şiddet ve öfkenin yapabileceğinden çok daha fazla iş başarır.

 

MUHAMMET EMRE TEKİN