Vanspor'da son zamanlarda yaşanan olaylar canımızı çok fazla sıktı. Adeta ‘Yalan Rüzgâr’ı dizisini andıran gelişmeleri iğrenerek izliyoruz. Ne desen var; adam satmalar, yalan yanlış beyanatlar, menfaat…
Ne dersen gördük, duyduk. Vanspor Kulüp Başkanı Ferhat Kıyak’ı en iyi tanıyanlardan biriyim. Başkanın bazı gazeteci dostları ima ederek söylemleri taraftar grubu ile olan diyalogları ve özelikle bazı söylemleri elbette ben dahil birçok kişiyi rahatsız etmiştir. Hani ‘Yiğidi öldür hakkını ver’ mevzusu üzerinden yola çıkarsak, her ne kadar son zamanlarda eleştirilerin odağında da olsa başkan bu takıma malını, zamanını, parasını ve bedenini ortaya koydu.
Bilmeyenler için ifade edeyim ki; Başkan Kıyak, İstanbul'da petrol istasyonları, hastanesi, fabrikası olan önemli bir işadamı. Bazen sosyal medyada yazılıp çiziliyor ya; para için geldi diye… Başkan Kıyak, paraya ihtiyacı olan biri değil! Aslında başkanın maddi durumu iyi, keyfi yerinde, hali vakti güzel birisi. Bakmayın buraya gelip kendisini heba etmesine. Kimileri başkanın siyaset düşündüğünü ve Vanspor'u basamak olarak kullandığını söyledi. Ama gelinen noktada Başkan Kıyak ne milletvekili ne belediye başkan adayı oldu. Her defasında ‘Ben aday değilim ve Van'dan bir beklentimiz yok!’ diyerek söylentileri boşuna çıkardı.
Elbette yanılışları oldu, elbette hataları oldu ama gelinen noktada geçtiğimiz sezon takımı play-off oynatan ve bu yılda play-off potasında tutan bir başkana kanımca ciddi anlamda haksızlık oluyor. Başkanın Kubilay’ın programında basın ve taraftar grubu hakkında söyledikleri asla kabul edilmez. Kaldı ki o taraftar grubu Ferhat Kıyak yokken de vardı, Kıyak gittikten sonra da var olacaktır. Birçok deplasmana aç gidip susuz gelen çocuklara haksızlık oldu. Basın konusunda başkanın çok ciddi hatalar yaptığını düşünen biri değilim.
Elbette zaman zaman söylemleri rahatsız etse de bazı arkadaşlarımın bu konuda işi şahsileştirdiğini düşünüyorum. Daha ligin 10’uncu haftasında lider olan bir takımın kulüp başkanını insafsızca eleştirmek etik olmadı. Futbol istatistikler üzerinden oynanan ve değerlendirilen bir sektördür. Takım daha play-off hattında olmasına rağmen hala başarısız ilan etmek ahlaki değil. Aslında en etik olmayanı, en ahlaki olmayanı ise maalesef başkanı yarı yolda bırakan ve sanki takımda kaos varmış izlenimi yaratan bazı yöneticiler. ‘Fero’yu kuşa kurda yem etmeyiz’ diyenler gemiyi ilk terk eden oldu.
Elbette hepsi için aynı şeyleri söylemek mümkün değil, yönetimsel yönetimden dolayı rahatsız olan yönetici arkadaşlarımız olsa da gerçek anlamda operasyon çekmek isteyenlerde oldu. Bu işte herkes suçlu. Başkan dahil herkes bir dünya hata yaptı. Masum olan sadece armadır, Vanspor’un arması hariç kimse masum değil. Şimdi yeni bir yıl, yeni bir umut ve sezonun ikinci yarısına giriyoruz. Herkes eğrisini doğrusunu bir kenara bıraksın, Vanspor için, arma için birlik olma zamanı. Vanspor aşkı için herkes hesabını sonraya bıraksın. Bu şehre, bu takıma, bu sene şampiyonluğu yaşatalım. Gelin hep birlikte birlik olalım, bu şehre bu yıl şampiyonluğu getirelim.
